Zonguldak'ta madencilik sektörünün geleceği tartışıldı
Zonguldak’ta gerçekleşen “Uluslararası Madencilik Sonrası Faaliyetler Sempozyumu”nda, TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, EKONOMİ yazarı Rüştü Bozkurt’a kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
Editör: Maden Gazetesi
24 Haziran 2024 - 18:29
Halil İbrahim Kırşan, TOBB Madencilik Meclisi’nin sektörün tüm taraflarını bir araya getiren entegre yapısıyla madencilik alanındaki sorunlara çözüm üretmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Pandemi Sonrası Değişen Dinamikler
Pandemi sonrası dönemde meydana gelen jeopolitik riskler, küresel iklim değişikliği, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, madencilik sektörünün stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu. Kırşan, madenciliğin sanayideki çarkların dönmesi için kritik bir rol oynadığını ve temiz enerjiye geçişte bazı madenlerin öneminin arttığını belirtti.
Küresel İklim Değişikliği ve Madencilik
Kırşan, küresel iklim değişikliği ile artan çevresel kaygıların madencilik sektörüne de yansıdığını ifade etti. Karbon emisyonlarının azaltılması politikaları kapsamında, madenciliğin çevresel etkilerinin daha fazla tartışıldığını ve sektörde çevreye duyarlı üretim süreçlerinin önem kazandığını söyledi. Sektörün yerel halk ile entegrasyonu ve doğaya saygılı üretim yapma noktasında adımlar attığını da ekledi.
Türkiye'nin Zengin Maden Kaynakları
Türkiye’nin karmaşık jeolojik yapısının çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağladığını belirten Kırşan, ülkedeki madencilik faaliyetlerinin tarih boyunca teknoloji ve refah seviyesinin artmasında etkin rol oynadığını söyledi. Türkiye’de 80’e yakın maden çeşidinin bulunduğunu ve 70 civarında maden türünde üretim yapıldığını ifade etti.
Sektörün Geleceği İçin Öneriler
Kırşan, madencilik sektörünün sürdürülebilirliği ve uluslararası normlara uygun bir şekilde ilerlemesi için UMREK Kodu’nun önemine dikkat çekti. Ayrıca, sektörün mevcut sorunlarını çözmek ve gelişmesini sağlamak için kapsamlı bir madencilik stratejisi gerektiğini vurguladı. Kırşan, madencilik faaliyetlerinde çevre dostu ve sürdürülebilir yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini belirtti.
Madenciliğin Kritik Rolü
Kırşan, güneş panelleri, rüzgar türbinleri, batarya ve elektrifikasyon teknolojilerinde kullanılan minerallerin üretimi ve işlenmesinde madencilik sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi. ABD ve AB ülkelerinin kritik mineralleri milli güvenlik meselesi olarak gördüğünü ve bazı madenlerin satışlarına sınırlama getirdiğini belirtti. Kırşan, yeşil enerjiye dönüşümde ihtiyaç duyulan bakır, silis, uranyum, alüminyum, lityum, nikel, kobalt, grafit, vanadyum gibi minerallere olan talebin artacağını öngördü.
Sorumlu Madencilik ve Çevresel Duyarlılık
Kırşan, çevresel ve sosyal sorunlara duyarlı bir madencilik stratejisinin önemini vurguladı. Sorumlu madencilik ilkeleri çerçevesinde hareket ederek, çevreye ve yerel halka saygılı üretim süreçlerinin benimsenmesi gerektiğini söyledi. Kırşan, madencilik sektörünün çevresel, sosyal ve yönetişim etkilerini minimize ederek, yeni dönemin gerekliliklerine uygun bir şekilde faaliyet göstermesi gerektiğini belirtti.
Pandemi Sonrası Değişen Dinamikler
Pandemi sonrası dönemde meydana gelen jeopolitik riskler, küresel iklim değişikliği, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, madencilik sektörünün stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu. Kırşan, madenciliğin sanayideki çarkların dönmesi için kritik bir rol oynadığını ve temiz enerjiye geçişte bazı madenlerin öneminin arttığını belirtti.
Küresel İklim Değişikliği ve Madencilik
Kırşan, küresel iklim değişikliği ile artan çevresel kaygıların madencilik sektörüne de yansıdığını ifade etti. Karbon emisyonlarının azaltılması politikaları kapsamında, madenciliğin çevresel etkilerinin daha fazla tartışıldığını ve sektörde çevreye duyarlı üretim süreçlerinin önem kazandığını söyledi. Sektörün yerel halk ile entegrasyonu ve doğaya saygılı üretim yapma noktasında adımlar attığını da ekledi.
Türkiye'nin Zengin Maden Kaynakları
Türkiye’nin karmaşık jeolojik yapısının çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağladığını belirten Kırşan, ülkedeki madencilik faaliyetlerinin tarih boyunca teknoloji ve refah seviyesinin artmasında etkin rol oynadığını söyledi. Türkiye’de 80’e yakın maden çeşidinin bulunduğunu ve 70 civarında maden türünde üretim yapıldığını ifade etti.
Sektörün Geleceği İçin Öneriler
Kırşan, madencilik sektörünün sürdürülebilirliği ve uluslararası normlara uygun bir şekilde ilerlemesi için UMREK Kodu’nun önemine dikkat çekti. Ayrıca, sektörün mevcut sorunlarını çözmek ve gelişmesini sağlamak için kapsamlı bir madencilik stratejisi gerektiğini vurguladı. Kırşan, madencilik faaliyetlerinde çevre dostu ve sürdürülebilir yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini belirtti.
Madenciliğin Kritik Rolü
Kırşan, güneş panelleri, rüzgar türbinleri, batarya ve elektrifikasyon teknolojilerinde kullanılan minerallerin üretimi ve işlenmesinde madencilik sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi. ABD ve AB ülkelerinin kritik mineralleri milli güvenlik meselesi olarak gördüğünü ve bazı madenlerin satışlarına sınırlama getirdiğini belirtti. Kırşan, yeşil enerjiye dönüşümde ihtiyaç duyulan bakır, silis, uranyum, alüminyum, lityum, nikel, kobalt, grafit, vanadyum gibi minerallere olan talebin artacağını öngördü.
Sorumlu Madencilik ve Çevresel Duyarlılık
Kırşan, çevresel ve sosyal sorunlara duyarlı bir madencilik stratejisinin önemini vurguladı. Sorumlu madencilik ilkeleri çerçevesinde hareket ederek, çevreye ve yerel halka saygılı üretim süreçlerinin benimsenmesi gerektiğini söyledi. Kırşan, madencilik sektörünün çevresel, sosyal ve yönetişim etkilerini minimize ederek, yeni dönemin gerekliliklerine uygun bir şekilde faaliyet göstermesi gerektiğini belirtti.
FACEBOOK YORUMLAR