Türkiye'nin Su Krizi: Meteorolojik Kuraklık Tehdidi Büyüyor

İklim değişikliğine bağlı olarak fosil yakıtların, özellikle kömür, petrol ve doğal gazın artan kullanımı, küresel ortalama sıcaklıkları yükseltiyor. Bu durum, Türkiye gibi bölgelerde aşırı hava olaylarını, sel felaketlerini ve kuraklık riskini artırıyor.

El Nino etkisinin bu yıl küresel ısınma faktörüne eklenmesi, Türkiye dahil dünyanın birçok bölgesinde aşırı hava olaylarına neden oldu. Yaz mevsiminin ortalama sıcaklığı, 1991-2020 döneminin ortalaması olan 24 dereceyi aşarak 24,7 dereceye yükseldi. Bu, son 53 yılın en sıcak 7. yazı ve son 53 yılın en sıcak ikinci ağustos ayı olarak kaydedildi.

Uzmanlar, su kaynaklarının azalması ve kuraklığın artmasıyla birlikte tarım, su temini ve enerji üretimi gibi sektörlerde ciddi sorunlar yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Kuraklık, tarım arazilerinin verimliliğini düşürebilir, içme suyu teminini zorlaştırabilir ve enerji üretiminde sıkıntılara neden olabilir.

Bu bağlamda, Türkiye'nin su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi, su tasarrufu tedbirlerinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımların teşvik edilmesi gibi önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor. Aksi takdirde, su krizi daha da derinleşebilir ve çeşitli sektörler üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir.