''Siyanürü can Erzincan'ın tulum peyniri gibi anlatıyorsunuz''

Akademisyenlerin siyanürle ilgili açıklamaları, komisyon üyeleri arasında tartışmalara neden oldu. Özellikle CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül'ün tepkisi dikkat çekti.

Siyanürün Etkileri Üzerine Tartışma

Toplantıda, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kumral, Doç. Dr. İrfan Yolcubal, Doç. Dr. Mustafa Özer, Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk ve Doç. Dr. Ömer Ündül sunum yaptı. Akademisyenler, altın madenciliğinde kullanılan siyanürün zararlı olmadığını savundular. Ancak CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül, bu açıklamalara sert tepki gösterdi ve "Siyanürü, can Erzincan'ın tulum peyniri gibi anlatıyorsunuz" diyerek, siyanürün zararlarının daha açık bir şekilde ifade edilmesi gerektiğini vurguladı.

"Siyanür Kanserojen Değil"

Sunumda, siyanürün kanser yapıcı etkisinin olmadığını belirten akademisyenler, siyanürün doğru kullanıldığında çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyeceğini savundular. Prof. Dr. Mustafa Kumral, kazanın ardından bölgeye gidip incelemelerde bulunduklarını belirtti. Doç. Dr. Mustafa Özer ise, dünya genelinde altının yüzde 84'ünün siyanürle çıkarıldığını ve bu yöntem dışında etkili bir alternatif olmadığını dile getirdi.

CHP’li Üyelerin Tepkisi

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, siyanürün yer altına karışmasının maden şirketleri için ekonomik kayba neden olacağını belirtti. Buna karşılık komisyon başkanı Atay Uslu, akademisyenlerin görüşlerini dinlemeye devam edeceklerini ve sonrasında milletvekillerine söz vereceklerini ifade etti.

Teknik İncelemeler ve Jeoradar Verileri

Doç. Dr. Ömer Ündül, maden ocaklarında kitle hareketlerinin önceden tespit edilebileceğini ve İliç'teki maden ocağında yeraltı radarlarının bulunduğunu belirtti. Ündül, bu radarların önlem alınabilecek kadar zaman tanıdığını ve jeoradar verilerinin mevcut olduğunu söyledi.

Maden Kazasında İhmaller

Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk, İliç'teki maden kazasında 5 milyon 900 bin metreküp malzemenin kaydığını ve toprağın suya doygun hale gelmesi nedeniyle kaymanın meydana geldiğini belirtti. Öztürk, su vanalarının kazadan 48 saat önce kapatılmış olsaydı, kazanın yine meydana geleceğini ancak can kaybının olmayabileceğini vurguladı.

Denetim Eksiklikleri

Akademisyenler, madenlerdeki denetim mekanizmalarının yetersiz olduğunu ve jeoteknik koşulların denetlenmesi gerektiğini dile getirdiler. Prof. Dr. İrfan Yolcubal, yer altı suyuyla kayan toprağın bağlantısının kesilmesi gerektiğini ve bu konuda Devlet Su İşleri’nin çalışmalar yaptığını belirtti.

Sürdürülebilir ve Güvenilir Madencilik

Komisyon Başkanı Atay Uslu, maden kazalarının önlenmesi için gerekli adımların atılacağını ve güvenilir madencilik politikalarının oluşturulması gerektiğini ifade etti. Komisyon, bundan sonraki süreçte başka altın madenlerini ziyaret edecek ve İliç'teki maden ocağını işleten firmayı dinleyecek.