"Maden talanına karşı topraklarımızı birlikte savunalım"

Cengiz Holdingin Eskişehir'deki siyanürlü altın- gümüş maden projesinden sonra şimdi de Koza Altın İşletmeleri AŞ Sarıcakaya’nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde altın-gümüş madeni açmak istiyor.

"Maden talanına karşı topraklarımızı birlikte savunalım"
14 Kasım 2024 - 19:23

Cengiz Holdingin Eskişehir Alpagut- Atalan’da siyanürlü altın- gümüş maden projesinden sonra şimdi de Koza Altın İşletmeleri AŞ Sarıcakaya’nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde altın-gümüş madeni açmak istiyor. Eskişehir’de maden talanı hızla katlanırken Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Sadık Yurtman, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci ve EMEP Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu ile konuştuk.

  

“KOZA ALTIN ÇED SÜRECİNDEN KAÇIYOR”

Alpagut ve Atalan’da Cengiz Holdingin faaliyetlerinin ve buna karşı olarak bölge halkının mücadelesinin devam ettiğini söyleyen Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Sadık Yurtman, “Alpagut-Atalan köylüleri önceden olayı tam olarak bilemedikleri için madene pek de karşı değillerdi. Ama şu an olayı öğrendikleri için, orada hayvancılık ve tarım yapamayacaklarını anladıkları için madene karşı bir duruş sergiliyorlar’’ dedi. Sarıcakaya’nın Bilal Habeşi Mahallesi’ndeki projesi için de dava sürecini başlatacaklarını söyleyen Yurtman, “Sarıcakaya’nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde bir maden projesi düşünülüyor. Normalde 25 hektarın üzerinde olduğu zaman ÇED almak mecburiyetinde. Koza Altın AŞ bundan kaçmak için 22 hektar alanı ÇED alanı olarak gösterip orada altın aramayı sürdürmek istiyor. Oradan çıkardıkları altını da Kaymaz’a götürüp işlemesi düşünülüyor. Bugün yarın dava dilekçelerimizi vereceğiz. Orada ÇED raporunun gerekli olması için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

Sarıcakaya için imza başlatacaklarını ve halkı bilgilendireceklerini söyleyen Yurtman, “Bölge halkının çocuklarının, torunlarının geleceği için bu maden projelerine hayır denmesi gerekiyor. Eskişehir Çevre Derneği olarak Sakarya Vadisi’nin ölmemesi, narenciye, yeşillik, meyve- sebze alanlarının yok olmaması için biz elimizden geleni yapacağız. Şu anda Eskişehir’in yüzde 74’ü maden sahası olarak tescillenmiş ve eğer bunlar yapılırsa Eskişehir bir maden çöplüğü haline gelecektir. O nedenle buradaki duruşumuz ve halkın tepkisi çok önemli’’ dedi.

Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Sadık Yurtman

“KÖY MADEN ÇALIŞMASINDAN ETKİLENECEK”

Eskişehir’de ruhsat alanı olarak ilan edilen yerlerde madencilik faaliyetlerinin başladığını söyleyen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci, “Atalan ve Alpagut Mahallelerinde altın ve gümüş madeni kurulması ile ilgili ÇED süreci başlatılmıştı. Bölgenin doğal değerlerini yok edecek bu tür bir projeden ivedilikle vazgeçilmesi konusunda mücadele vermeye devam etmekteyiz. Geçtiğimiz günlerde hukuksuzca yapıldığını söylediğimiz halkı bilgilendirme toplantısı sonrası ÇED süreci devam ettirilmektedir. Bu alanın birkaç yandaş şirkete peşkeş çekilmemesi, sömürge madenciliği yapılmaması, yöre halkının yok sayılmaması için mücadele hattımızı örmeye devam ediyoruz” diye anlattı.

Tam bu süreçler yaşanırken, Koza Altın’ın altın-gümüş madeni için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı aldığını hatırlatan Eğerci, “Söz konusu alanda 1600 hektar ruhsat alanı belirlenmişken, firma tarafından, maden çalışmaları için 22 hektar ÇED alanı belirlenerek başvuru yapılmıştır. Burada yapılan açıkça mevzuatın çevresinden dolanmak anlamına gelmektedir. ÇED gerekli değildir kararı verilen alan, ilçenin Merkez Mahallesi içerisindedir. Yani 6360 sayılı yasa ile köyden mahalleye dönüşen bir yer değil, zaten mahalle statüsünde bulunan ilçe merkezidir. Burada yapılacak faaliyet kazı çalışmaları ile çıkarılan cevher Kaymaz Tesislerinde işlenecektir. Bu taşıma işlemi kara yolu ile yapılacaktır. Dolayısıyla Sarıcakaya ve Sivrihisar ilçeleri bu çalışmalardan oldukça etkilenecektir. Bu kararın iptal edilmesi gerekmektedir. Ayrıca yöre halkını bu konuda bilgilendirmeler yapılarak mahallelerinde oluşacak tahribatı doğru şekilde anlatmak ve mücadeleyi yükseltmek gerekmektedir” uyarılarında bulundu.

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci

Eğerci, “Yöremizde yapılan madencilik faaliyeti sömürge madenciliği tarifine uyan insan sağlığını ve doğayı hiçe sayarak yapılmaktadır. TMMOB olarak halkımızla; doğamıza, tarihimize, doğal kaynaklarımıza sahip çıkarak, bilim ve tekniğin ışığında kamu kaynaklarının halkımız için harcanması ve değerlerimize sahip çıkılması için mücadele ediyoruz. Halkımız ile birlikte ortak bir mücadele ortaya koymaktayız” şeklinde konuştu

“TÜM ESKİŞEHİR OLARAK MÜCADELE ETMELİYİZ”

Son olarak görüştüğümüz Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, “Alpagut-Atalan maden projesinin gündeme tekrar gelmesiyle birlikte başta Eskişehir’de çevre mücadelesi veren STK ve kurumlarla birlikte emek demokrasi güçlerinin ortak ve güçlü bir mücadele alanı olarak ‘Alpagut-Atalan’da Madene Hayır’ Platformunu kurduk. Platform bileşeni olarak birçok STK, siyasi parti, sendika, akademisyen çevreler bir araya gelmek ve başta yöre halkı olmak üzere Eskişehir kamuoyuyla çeşitli buluşmalar düzenledik. Bu anlamda platformun önemli işler başardığını söyleyebiliriz. Fakat durumu derinlikli değerlendirdiğimizde, karşımızda Cengiz Holding gibi güçlü bir sermaye bloku duruyor ve iktidarın beşli çetesi ünvanıyla da bölgede amansız bir doğa katliamı yapacağının emarelerini görüyoruz. Halkı bilgilendirme toplantısında köy halkını tehdit etmekten dahi geri durmayacak bir amansızlık. Bu maden projesini yalnızca bir doğa talanı olarak görmemek gerekir. Eskişehir’in verimli topraklarının sermayeye peşkeş çekilmesi meseledir. Bu yönüyle de Eskişehir halkının toplamda öznesi olduğu bir mücadeleye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Partimiz bu anlamda çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bölge halkının yaşadığı mahallelerde, işçi duraklarında, fabrikalarda maden projesini gündem etmeye çalışıyor, Eskişehir halkını da bu projenin karşısında bir taraf olmaya çağırıyoruz. Türkiye’nin birçok yerinde deneyimlediğimiz üzere başta Eskişehirli işçi emekçilerin ve Eskişehir kamuoyunun maden projesine karşı ortak mücadelesini örmeden bir kazanımdan söz etmemiz oldukça güç olacaktır. Bu sebeple platformun da başta yöre halkının bilinçlenme ve madene karşı bir güç olması için çalışmaya çevirirken bir diğer yandan şehrin tamamına seslenen bir çalışmayı örgütlememiz gerekiyor. Başta Cengiz Holding olmak üzere toprağımıza, emeğimize, yaşam alanlarımıza gözünü diken tüm sermaye sahiplerine karşı işçi emekçileri, gençleri kadınları bu mücadelenin bir parçası olmaya, kentimize sahip çıkmaya çağırıyoruz” diyerek mücadele çağrısında bulundu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum