Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği: "Zengin kömür yataklarına sahibiz"

Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği (MMMGD) Yönetim Kurulu Başkanı Halim Demirkan, Türkiye'de son 6 yıl içinde 30,5 milyar dolarlık kömür ithalatı yapıldığını belirterek, ülkenin kömür yatakları bakımından ithalat yapılmasını gerektirmeyecek rezervlere sahip olduğunu ifade etti.

MMMGD'den yapılan yazılı açıklamada, ulusal güvenlik ve ekonomi için önem taşıyan, tedarik sıkıntısı yaşanabilecek kritik ve stratejik ham maddeler hakkında dernek olarak pek çok çalışma ve proje yürütüldüğü kaydedildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Demirkan, derneğin hedefinin sadece Türkiye'de değil, dünya çapında tanınan bir mühendislik ve teknoloji merkezi haline gelmek olduğunu vurguladı.

Demirkan, ülkeler için ham maddelerin önemine değinerek, 'Bir ülke, varlığını sürdürürken ekonomik, diplomatik ve sosyal birçok riskle karşılaşır. Bunların başında ham madde sorunu gelir. Örneğin, 18. yüzyılda kritik ya da stratejik malzeme insanların gıdası iken 19. yüzyılda sanayi üretiminin başlamasıyla 'kömür' stratejik bir madde haline gelmiştir. 2. Dünya Savaşı'na geldiğimizde ise stratejik malzeme krom haline geliyor. Hatta Türkiye kromları, 2. Dünya Savaşı'nda çok önemli bir rol oynuyor. Gördüğünüz gibi tüm bu dönemlerde hep savaştan, gıdadan bahsediyoruz, insanların ihtiyaçlarından, ülkelerin varlıklarından bahsediyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye için kritik ve stratejik ham maddeler konusunda pek çok çalışma olduğunu belirten Demirkan, şunları kaydetti:

'Bizim için kritik ham madde yurt dışından en çok ithal ettiğimiz malzemeler oluyor. Örneğin kömür. Türkiye şu anda enerjide dışa bağımlı, son altı yılda 30,5 milyar dolarlık kömür ithal etmiş. 2022'de 40 milyar dolar petrol ve ürünleri, 38,4 milyar dolar doğal gaz, 10 milyar dolar kömür ithalatımız mevcut. Maden ihracatımız 5 milyar dolarken sadece 2022'de kömür ithalatı için 10 milyar dolar vermişiz. Bu durum kömüre ne kadar bağlı olduğumuzu gösteriyor ki bu aslında tedarik konusu. Ülke olarak zengin kömür yataklarına sahibiz. Bu kaynağı elektrik üretiminde kullanıyoruz. Son yıllarda kömür madenciliğine yönelik olumsuz algı ve madenciliğin engellenmesine yönelik çabalar enerji üretimini de sekteye uğratacak boyuta ulaştı. Oysa yerli kaynakla üretilen enerji stratejiktir. Bundan vazgeçemeyiz. Ayrıca buna ek olarak 51 milyar dolar altına vermişiz. Bunu üçüncü kalem olarak 9 milyar dolarla bakır takip ediyor. Kısacası bizim için kritik üç tane ham madde sayın derseniz, tedarike bağlı olarak altın, kömür ve bakırı sayabiliriz.'