Erzincan'ın Yüreğindeki Yara: İliç Altın Madeni Faciasında Sorumluluk Labirenti
Eyüphan Gündoğdu yazdı... Erzincan İliç'teki Çöpler Altın Madeni'nde 13 Şubat 2024'te meydana gelen ve 9 madencinin hayatını kaybettiği facia, Türkiye'nin yüreğini yakmaya devam ediyor.
Editör: Maden Gazetesi
23 Şubat 2024 - 11:31 - Güncelleme: 23 Şubat 2024 - 15:32
Erzincan İliç'teki Çöpler Altın Madeni'nde 13 Şubat 2024'te meydana gelen ve 9 madencinin hayatını kaybettiği facia, Türkiye'nin yüreğini yakmaya devam ediyor. Ancak kazanın ardından gelişen soruşturma süreçleri, adeta bir sorumluluk labirenti içinde kaybolmuş durumda. Göreve yalnızca 7 gün önce başlamış olan Cengiz Demirci isimli Yönetim Kurulu Başkanı'nın üzerine yıkılmaya çalışılan sorumluluk, sektördeki deneyimli gözlemciler ve hukuk çevreleri tarafından haksızlık olarak nitelendiriliyor.
Facianın ardından medyada SSR’ın Kanadalı yöneticisi olduğu iddia edilen J.R.G’nin tutuklandığı açıklandı. Odatv'nin edindiği resmi tutanaklara göre bu isim Iain Ronald Guille... Erzincan İliç'te Anagold altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen faciayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Kanadalı mühendis Guille, verdiği ifadede; “Oradaki çatlakları gördük ardından bunu bildirmek için Anagold madendeki odama gittim. Amerika'daki merkeze bu durumu saat 11'de bildirdim. Saat farkından dolayı gece 02.00 olması nedeniyle firma tarafıma herhangi bir dönüş yapmadı. Bana 2022 yılının ağustos ayında 8 metre olması gereken yüksekliğin geçildiği bildirildi. Ben başlamadan önce söz konusu raporlar yapılmıştı. Hatta gereken seviyeye indirilmesi için rapor düzenlenmişti. Projeye uygun hale gelmesini raporladım. Zaten liç bölgesinde düzenli olarak firmalar denetim yapıyordu. Olay günü sahaya çıktığımda küçük çatlaklar gördük. En büyük çatlak 6 cm büyüklüğündeydi" dedi.
Madenden asıl sorumlu kişinin operasyon direktörü olarak görev yapan K.Ö. olduğunu, bu kişinin yerine A.C'nin görev yaptığını belirten Guille, "Görevim maden sahasını gözlemleyerek şirket merkezindeki ülke müdürüne raporlama yapmaktır. M.B'den aldığım bilgiyi şirket merkezindeki ülke sorumlusuna aktarmaktayım" dedi.
20 yıllık hatalar zincirini 7 gün önce başlatan birine yıkmak ve 20 yılık sorumluluları görmezden gelmek!!
Maden faciası sonrası gözaltına alınan ve ifadesinde 6 Şubat 2024’ten itibaren Anagold Madencilik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olarak göreve başladığını söyleyen Demirci, 2022 Eylül ayı itibariyle Anagold Madencilik’e ait finansın üst mercilerine koordinasyonun bütçe onay hazırlıklarından, ortaklık ve ilişkilerinden, finansal raporların SSR üst yöneticilerine ve Çalık Holding üst yöneticilerine bildirilmesi ve bunun koordinasyonunun üstlere bildirilmesinden sorumlu olduğunu belirtmiş.
Bu ifadeye rağmen ve de denetleme ve kararlarda sorumluluğu olan Diğer yönetim kurulu üyeleri ve önceki Yönetim kurulu başkanın sorgulanması gerektiğinde ayrıca ifadelerde yer almasına rağmen bu kişiler hakkında gerekli soruşturma ve ifade süreci belirsizliğini koruyor!!
Şirketin tam yetkili karar veren kişiler ıslık çalarak dolaşıyor
Kaza, aslında 2022'nin sonlarına doğru yaşanan benzer bir olayın devam niteliğinde. Ancak o dönemdeki yabancılar dışında yönetim kurulu başkanı Ahmet İlker Doğan ve yönetim kurulu üyeleri ve Çalık Grubu temsil eden Mustafa Aksoy, İbrahim Gök, Firuz Alizade gibi isimlerin yıllardır madenin tüm operasyonlarını yönetmesine rağmen, soruşturmalarda neden bu isimlere dokunulmadığı soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Kazanın ardından gündeme gelen ve göreve yeni atanan yönetim kurulu başkanına yönelik suçlamalar, madencilik sektöründe derin bir yankı uyandırdı. Sektör analistleri, kazanın kökeninde yatan sorunların, yıllar içinde biriken operasyonel ve yönetimsel ihmallere dayandığını vurguluyor. Bu ihmallere rağmen, facianın sorumluluğunun sadece birkaç gün önce göreve başlamış bir yöneticiye yüklenmesi, adalet arayışında ciddi şüpheler uyandırıyor.
Şirketin yönetimde sorgulanmayan ortak Çalık
Erzincan İliç'teki facia, madencilik sektöründe güvenlik standartlarının ve yönetimsel şeffaflığın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Kazanın yaşandığı madenin, SSR Mining ve Lidya Madencilik ortaklığında işletilmesi, sorumlulukların net bir şekilde tanımlanması ve
Maden şirketinin geçmişte de benzer olaylara karışmış olması, yönetimdeki isimlerin kazanın sorumluluğundan muaf tutulması, sektördeki güvenlik ve yönetim anlayışının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Soruşturma süreci devam ederken, gerçek sorumluların adalet önüne çıkarılması ve benzer faciaların önlenmesi için gerekli tüm adımların atılması büyük önem taşıyor. Çöpler Altın Madeni faciası, madencilik sektöründe bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor; ancak bu, sadece gerçek sorumluların adalet karşısında hesap vermesiyle mümkün olacak.
Facianın ardından medyada SSR’ın Kanadalı yöneticisi olduğu iddia edilen J.R.G’nin tutuklandığı açıklandı. Odatv'nin edindiği resmi tutanaklara göre bu isim Iain Ronald Guille... Erzincan İliç'te Anagold altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen faciayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Kanadalı mühendis Guille, verdiği ifadede; “Oradaki çatlakları gördük ardından bunu bildirmek için Anagold madendeki odama gittim. Amerika'daki merkeze bu durumu saat 11'de bildirdim. Saat farkından dolayı gece 02.00 olması nedeniyle firma tarafıma herhangi bir dönüş yapmadı. Bana 2022 yılının ağustos ayında 8 metre olması gereken yüksekliğin geçildiği bildirildi. Ben başlamadan önce söz konusu raporlar yapılmıştı. Hatta gereken seviyeye indirilmesi için rapor düzenlenmişti. Projeye uygun hale gelmesini raporladım. Zaten liç bölgesinde düzenli olarak firmalar denetim yapıyordu. Olay günü sahaya çıktığımda küçük çatlaklar gördük. En büyük çatlak 6 cm büyüklüğündeydi" dedi.
Madenden asıl sorumlu kişinin operasyon direktörü olarak görev yapan K.Ö. olduğunu, bu kişinin yerine A.C'nin görev yaptığını belirten Guille, "Görevim maden sahasını gözlemleyerek şirket merkezindeki ülke müdürüne raporlama yapmaktır. M.B'den aldığım bilgiyi şirket merkezindeki ülke sorumlusuna aktarmaktayım" dedi.
20 yıllık hatalar zincirini 7 gün önce başlatan birine yıkmak ve 20 yılık sorumluluları görmezden gelmek!!
Maden faciası sonrası gözaltına alınan ve ifadesinde 6 Şubat 2024’ten itibaren Anagold Madencilik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olarak göreve başladığını söyleyen Demirci, 2022 Eylül ayı itibariyle Anagold Madencilik’e ait finansın üst mercilerine koordinasyonun bütçe onay hazırlıklarından, ortaklık ve ilişkilerinden, finansal raporların SSR üst yöneticilerine ve Çalık Holding üst yöneticilerine bildirilmesi ve bunun koordinasyonunun üstlere bildirilmesinden sorumlu olduğunu belirtmiş.
Bu ifadeye rağmen ve de denetleme ve kararlarda sorumluluğu olan Diğer yönetim kurulu üyeleri ve önceki Yönetim kurulu başkanın sorgulanması gerektiğinde ayrıca ifadelerde yer almasına rağmen bu kişiler hakkında gerekli soruşturma ve ifade süreci belirsizliğini koruyor!!
Şirketin tam yetkili karar veren kişiler ıslık çalarak dolaşıyor
Kaza, aslında 2022'nin sonlarına doğru yaşanan benzer bir olayın devam niteliğinde. Ancak o dönemdeki yabancılar dışında yönetim kurulu başkanı Ahmet İlker Doğan ve yönetim kurulu üyeleri ve Çalık Grubu temsil eden Mustafa Aksoy, İbrahim Gök, Firuz Alizade gibi isimlerin yıllardır madenin tüm operasyonlarını yönetmesine rağmen, soruşturmalarda neden bu isimlere dokunulmadığı soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Kazanın ardından gündeme gelen ve göreve yeni atanan yönetim kurulu başkanına yönelik suçlamalar, madencilik sektöründe derin bir yankı uyandırdı. Sektör analistleri, kazanın kökeninde yatan sorunların, yıllar içinde biriken operasyonel ve yönetimsel ihmallere dayandığını vurguluyor. Bu ihmallere rağmen, facianın sorumluluğunun sadece birkaç gün önce göreve başlamış bir yöneticiye yüklenmesi, adalet arayışında ciddi şüpheler uyandırıyor.
Şirketin yönetimde sorgulanmayan ortak Çalık
Erzincan İliç'teki facia, madencilik sektöründe güvenlik standartlarının ve yönetimsel şeffaflığın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Kazanın yaşandığı madenin, SSR Mining ve Lidya Madencilik ortaklığında işletilmesi, sorumlulukların net bir şekilde tanımlanması ve
Maden şirketinin geçmişte de benzer olaylara karışmış olması, yönetimdeki isimlerin kazanın sorumluluğundan muaf tutulması, sektördeki güvenlik ve yönetim anlayışının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Soruşturma süreci devam ederken, gerçek sorumluların adalet önüne çıkarılması ve benzer faciaların önlenmesi için gerekli tüm adımların atılması büyük önem taşıyor. Çöpler Altın Madeni faciası, madencilik sektöründe bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor; ancak bu, sadece gerçek sorumluların adalet karşısında hesap vermesiyle mümkün olacak.
FACEBOOK YORUMLAR