Deprem bölgesinde temiz enerji yatırımına destek arttı
Deprem bölgesinde rüzgâr ve güneş enerjisi başta olmak üzere temiz enerji yatırımlarının "6. Bölge" teşvikleri kapsamına alınmasıyla bu alanda daha fazla yatırımın önü açıldı.
Deprem bölgesinde rüzgâr ve güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımlarına destek arttı. "6. Bölge" teşvikleri kapsamına alınmasıyla bu alanda daha fazla yatırımın önü açıldı. Gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, gelir vergisi stopajı desteği, sigorta primi desteği, faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi 6. bölgede uygulanan başlıca bölgesel teşvikleri kapsıyor.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, 6 Şubat depremleri sonrasında 11 ili kapsayan deprem bölgesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim konusunda önemli destek düzenlemelerinin yapıldığını belirterek, Türkiye genelinde tahsis edilen lisanssız ve müstakil depolamalı yenilenebilir projeler için ağırlıklı olarak bu bölgelerdeki yatırımcılara öncelik verildiğinin altını çizdi.
Özkök, "Bölgedeki önemli üretim bölgelerine baktığımızda da örneğin Toroslar bölgesinde bulunan lisanssız üretici güneş enerjisi santrali müşterilerinin yaklaşık yüzde 5'inin, yılın farklı dönemlerinde ve farklı miktarlarda olmak üzere üretim fazlasını sisteme vererek deprem bölgesi özelinde çıkarılan tebliğden faydalandığını söyleyebiliriz" dedi.
Enerji sektörünün, deprem sonrasında son derece hızlı aksiyon alan sektörlerden biri olduğunu söyleyen Özkök, "Yenilenebilir enerji alanında güneş ve rüzgar sektörü temsilcileri, başta enerji ve teknik ekipmanlar, uzman ekipler olmak üzere bölgeye büyük bir hızla birçok alanda destekte bulunurken bir yandan da santrallerdeki olası hasar tespit çalışmalarını yürüttü.
Ayrıca bölgede yer alan büyük hidroelektrik santralleri için de hızla kontroller yapıldı. Deprem sonrası enerjide yaşanan kesintiler daha çok enerji iletim hatlarındaki yıkım nedeniyle ortaya çıktı. Hızla tesis edilen çadır ve konteyner kentlere enerji sektöründe yer alan sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde enerji şirketleri tarafından off-grid (şebekeye bağlı olmayan) sistem kurulumları gerçekleştirildi" diye konuştu.
“Bölgedeki potansiyel çok yüksek"
Deprem bölgesinde güneş radyasyonunun yıllık ortalamasının metrekare başına 1700 kilovatsaat olduğunu ifade eden Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan ise bölgenin günlük 8,2 saat güneşlenme süresi ile Türkiye ortalamalarının üzerinde değerlere sahip olduğunun altını çizdi. Erkan, "Bölgedeki 1 megavatlık GES, yıllık ortalaması ile oldukça verimli çalışmaktadır. Bu kapsamda bölgenin GES yatırımları için birçok açıdan uygun olduğu görülüyor. Ayrıca, Deprem Bölgesi 6. bölge teşvikleri kapsamına alınarak eskiden fizibilitesi kötü olan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) GES'lerin yeni yatırım teşvikleri sayesinde bölgede kurulum için hareketlendiği görülüyor. Bölgedeki teşvik belge süreleri 3 yıl uzatılarak yatırımcılara daha rahat hareket etme imkanı tanındı" değerlendirmesinde bulundu.
“Res'lerde ciddi hasar görülmedi”
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden de depremler sonrası ülke genelinde tahsis edilen lisanssız ve müstakil depolamalı yenilenebilir projelerin bu bölgelerde de yoğun olarak yatırımcılara tahsis edildiğini söyledi. Bölgedeki RES’lerde ciddi bir hasar görülmediğini, yalnızca ulusal şebeke ve dağıtım şebekesinde oluşan sorunlar nedeniyle yaşanan işletme kesintileri sonrası tüm tesislerde detaylı kontroller yapılarak tesislerin hızla devreye alındığını ifade eden Erden, “RES'lerin önemli bir kısmı da hiç bakım ihtiyacı olmadan devreye girdi. Elektrik şebekesi birkaç günde ayağa kaldırılırken dağıtım şebekesinin tekrar tam kapasite ayağa kaldırılması özellikle Hatay bölgesinde artçı depremler ve yoğun yıkım nedeniyle uzun zaman aldı” dedi.
FACEBOOK YORUMLAR