Telci: "Eskişehir maden çöplüğü olacak"
Odunpazarı Kent Konseyi İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu kolaylaştırıcısı Nezahat Telci Eskişehir 'de yapılacak maden ocaklarıyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.
Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu gönüllüleriyle birlikte TEMA Eskişehir İl Temsilcisi Gürsel Gür , TEMA Vakfı Çevre Politikaları temsilcisi Onur Küçük ve TEMA gönüllülerini ziyaret etti. Ziyarette, gündemde olan Eskişehir Orta Sakarya Havzası içinde yapılması planlanan altın ve gümüş madenleri ve açık ocak işletmesi projeleriyle ilgili bilgi alışverişinde bulunuldu.
ESKİŞEHİR ‘İ BÜYÜK ÇEVRESEL TEHLİKELER BEKLİYOR
Odunpazarı Kent Konseyi İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu kolaylaştırıcısı Nezahat Telci toplantı sonunda Eskişehir ‘de yapılacak maden ocaklarıyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.
Telci’nin açıklaması şöyle;
Alpu Ovası’na kömürlü termik santral kurulmamasi için verilen mücadeleden sonra, Eskişehir İli, Mihalgazi ve Tepebaşı İlçeleri, Alpagut , Atalan ve Tekeciler mahalleleri mevkiinde yapılması planlanan ;
Alpagut- Atalan Altın-Gümüş Maden Ocağı ve Cevher Zenginleştirme Tesisi, Hazır Beton tesisi, Su Temin Göleti projelerinin (Her nedense Firmanın talebiyle, ÇED süreci sonlandırılsa da) Ocak ve Tesislerle ilgili Ruhsatın devam ediyor olmasını, daha önceden söylediğimiz gibi projelerin şimdilik buzdolabına kaldırıldığını, ancak tehlikenin geçmediğini biliyorken Şimdi de 2 proje daha ..
Birincisi; yine Eskişehir İli ,Sarıcakaya İlçesi, Bilal Habeşi Mahallesi civarı sınırlarında Eskişehir İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında , 1598,62 hektarlık orman alanına, kalan kısmı mera alanına ve tarımsal niteliği korunacak alana isabet etmekte olan alanda, Altın ve Gümüş Madeni Açık Ocak İşletme yöntemi ile cevher çıkarılacaktır. Çıkarılacak cevher Eskişehir İli ,Sivrihisar İlçesi,Kaymaz mahallesinde bulunan tesislerine taşınarak zenginleştirme işlemi yapılacaktır.
İkincisi ise; Eskişehir İli ,Tepebaşı İlçesi, (önceki adını Suyun taşı delerek çıkmasından alan Gümbürdek ) şimdiki adıyla Behçetiye Mahallesi civarı sınırlarında projelendirilen , Çevre.Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından(27.07.2023) ÇED gereklidir kararı verilen ‘’Altın ve Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi’’ Proje Ruhsat alanı 1.281,77ha (12.817.700 m2) ÇED alanı 16,36 ha(163.600m2)olması planlanmaktadır. Buradan çıkarılacak cevherin de yine Eskişehir İli, Sivrihisar ilçesi ,Kaymaz mahallesinde bulunan tesislerine taşınarak zenginleştirme işlemi yapılacağı planlanmaktadır. Kaymaz da 3. Siyanür havuzunun bölge kapasitesinden, neden çok daha büyük yapıldığı gerçeği iyice ortaya çıkıyor. Çanakkale’den getirilmesi düşünülen cevher dışında ,Orta Sakarya Havzasından çıkartılacak cevherin de Kaymaz’da işleneceği açıkça belli. Çığ gibi büyüyerek, uzun yıllar üretim yapılacağı anlaşılan bu tesisler için 4 üncü, 5. hatta 6. zehir atık barajları kaçınılmazdır.
"ESKİŞEHİR MADEN ÇÖPLÜĞÜ OLACAK"
Ne yazık ki Eskişehir maden çöplüğü olacaktır. Suyumuz, havamız , toprağımız ,tüm canlıların sağlığı , ekonomimiz,arkeolojik varlıklarımız zarar görecek ,telafisi mümkün olmayan sorunlar yaşayacağız. İç Anadolu’nun Akdeniz’ i olarak adlandırılan, dağların koynuna gizlenmiş bu bereketli cennet vadi Sarıcakaya ve Mihalgazi’de mikro klima iklim özelliğinden dolayı, ipekböcekçiliğinden , zeytinden nara, kuşkonmazdan taze soğana kadar, akla gelebilecek tüm sebzelerin yetiştiği , yılda 3-4 kez ürün alınabilen ,tarım cenneti bu ilçeleri nasıl gözden çıkarabiliyoruz .
Sofralarımızda yediğimiz, tezgahlarda mis gibi ‘’Sakarya domatesi’’olarak satılan domatesi üreten, Türkiye’nin %95’lik kuşkonmaz bitkisi ihtiyacını karşılayan Sarıcakaya’ dan , Günde 160 bin parça ürün sevkiyatı yapılan, Türkiye’nin roka üretiminin %78,05’ini üreten Mihalgazi bölgesinden, Sadece Alpagut mahallesinde yetişen taze soğan Ülke pazarının %10’unu, roka %30’unu karşılarken , Eskişehir dışında da İstanbul’un,Ankara’nın sebze ihtiyacının çok büyük bölümü bu bölgeden karşılanıyorken; İlçenin %90’ı ekmeklerini ,geleceklerini tarımdan kazanıyorken,yapılması düşünülen tesislerin vereceği zararları göremiyor ve neden toprağın üstü, toprağın altından daha kıymetlidir diyemiyoruz. Ülkemizin diğer illerindeki felaketleri yaşamak istemiyoruz ve bu nedenle mücadeleye devam diyoruz.