Tarım Alanlarına Yapılacak RES Projesine Köylüler Dur Dedi
Çanakkale'deki Ilgardere Rüzgar Enerji Santrali kapasite artışı projesi için 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için açılan dava, İdare Mahkemesi'nde görüldü. KazDağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri ve köylüler, 'Ilgardere RES'in kapasite artışı projesini istemiyoruz!' dedi.
Çanakkale’deki Ilgardere Rüzgar Enerji Santrali kapasite artışı projesi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali için açılan dava, İdare Mahkemesi’nde görüldü
17 Ocak günü Ayvacık‘ın Cemaller, Keçikaya, Söğütlü köylerini etkileyecek olan, OR Enerji A.Ş. tarafından yapılmak istenen Ilgardere Rüzgar Enerji Santrali’nin 2. Etap kapasite artışı projesi için verilen onayın iptali için açılan davanın duruşması görüldü.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cemaller köyü Muhtarlığı tüzel kişiliği, Söğütlü köyü Muhtarlığı tüzel kişiliği ve 11 köylü olmak üzere 14 davacı ile açılan davanın duruşmasında, davacılar olarak projeye ilişkin itirazlar dile getirerilerek, “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini talep edildi.
Projeye 7 Şubat 2022’de verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararının iptali için Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri ile köylüler, Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nde görülen duruşmaya katıldı.
Duruşma sonrasında, tüm davacılar olarak Adliyenin önünde basın açıklaması yaptık. Açıklamayı Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yönetim kurulu üyesi Seyhan Yüksek ve Cemaller köyünden Gizem Kocaoğlu okudu.
Basın açıklamasının sonunda “Tarlama, Merama, Köyüme Dokunma”, “Havama, Suyuma, Toprağıma Dokunma”, “OR Enerji, Köyümüzü Terket” sloganları atıldı.
Söz konusu dava kapsamında gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi ve keşfi sonrasında, bilirkişi heyeti, proje tanıtım dosyasının eksik, hatalı ve yetersiz olduğunu, söz konusu dosyanın bu hali ile projenin çevre üzerinde yol açacağı etkiler ve bunun önlenmesi konusunda bir fikir edinilemeyeceğini ve projenin kamu yararı konusunda da bir karar verilemeyeceğini belirterek mahkemeye örnek bir bilirkişi raporu sunmuştu. Mahkeme heyeti de bilirkişi raporu sonrasında “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesini durdurmuştu.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve köylülerin davacılar olarak duruşmada şu beyanı sundu:
”Enerji şirketleri projeleri bölerek, parçalı proje tanıtım dosyaları hazırlayarak, eski ÇED yönetmeliğinin olanaklarından da faydalanarak, proje tanıtım dosyaları ile iş yapmakta, bu şekilde uzun ÇED süreçlerinin zaman ve masrafından kurtularak ve projeleri halktan kaçırarak, ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararları ile bir an önce işe başlamaktalar. Ne yazık ki OR Enerji A.Ş. de projeyi üçe bölerek, 1. fazda önce üç türbin, sonra 2. faz kapsamında beş türbin, 3. faz kapsamında da ğç türbin için ÇED süreçleri yürütmüştür.”
Yurttaşlar, ilk fazın halktan kaçırılarak tamamlandığını ve işletmeye açıldığını, Halkın Katılımı Toplantısı sırasında da 2. fazdan haberdar olduklarını ve söz konusu davayı açtıklarını dile getirdi. 3. fazın ÇED sürecinin de yine dernek ve yuttaşlar tarafından takip edildiği belirtildi.
ÇED Yönetmeliği gereğince şirketlerin tek bir türbin de olsa uzun ÇED sürecini yürüterek ÇED başvuru dosyası ve ÇED raporu hazırlamakla yükümlü tutuluyor.
Proje tanıtım dosyasında kümülatif etki olarak yalnızca iki km. mesafedeki projelerin dikkate alındığını belirten yurttaşlar, proje civarında çok sayıda başka RES projelerinin yer aldığını ve o projelerin de dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Mahkemede, enerji şirketlerinin RES, JES, GES gibi yenilenebilir enerji projelerinde de kamu yararından çok rantı ve karlılıklarını esas alarak, bu alanda da yağma politikasını sürdürdükleri beyan edildi. Ayrıca şirketlerin köylülerin yaşam alanlarını, geçimlik tarlalarını, hayvan otlattıkları meralarını, kuş göç yollarını, ekosisteme verecekleri zararları düşünmediği ve yatırımlarını en kolay ve en ucuz şekilde yapma gayreti içinde oldukları söylendi.
“KÖYLÜLERİN TARLALARINA, MERALARINA, ORMANLARIMIZA RES İSTEMİYORUZ”
OR Enerji’nin 2. faz projesinde yer alan türbinlerin bir adedinin ormanlık alanda, diğerlerinin ise köylülerin tarlaları ve meraları üstünde olduğunun ifade edildiği duruşmada, birinci faz kapsamında yapılan türbinlerin sesinden ve diğer etkilerinden zaten yeterince mağdur olan köylülerin, 2. ve 3. Faz kapsamında yapımı planlanan toplam sekiz türbini istemedikleri bildirildi.
Ayrıca, RES’lerin her ne kadar yenilenebilir enerji kaynağı olsa da masum olmadığını vurgulanırken, bilirkişi raporuna işaret edilerek, RES’lerin yüksek hızla dönen pervaneler ve çıkarttığı düşük frekanslı sesler nedeniyle kuşların ölümüne ve göç yollarının olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabildiği bildirildi ve şunlar eklendi:
“RES’lerin yaydığı düşük frekanslı ses ve gölgeleme etkileri nedeniyle meydana gelen ‘Rüzgâr türbini sendromu’ isimli sağlık sorunu, insanlarda görülen en önemli ve nadir etkilerden birisidir. Belirtiler, uyku bozukluğu, uyku yoksunluğu, baş ağrısı, kulak çınlaması, kulaklarda basınç, sersemlik hissi, baş dönmesi, bulantı, bulanık görme, kalp çarpıntısı, asabiyet, konsantrasyon sorunları, hafıza problemleri, hareket hassasiyetiyle ilişkili panik nöbetleri, uyanıkken veya uykuluyken ortaya çıkan titremeler şeklindedir.”
YERLEŞİM ALANLARI VE TARIM ALANLARINDA RES’LERE HAYIR
Bu sorunu aşmak için son yıllarda birçok ülkede yürürlüğe giren bazı yasa ve yönetmelikler ile rüzgâr türbinleri ve yerleşim yerleri arasına tampon bölgeler oluşturulduğu ifade edilirken, RES’lerin yerleşim yerlerinden uzakta yapılması gerektiği dile getirildi. Ilgardere RES projesinin ilk bölümünün ise köylülerin yaşam alanlarının yakınına ve hayvanların otlaklarına yapılarak, köylüye zarar verdiği ve şimdi yeni türbinlerde daha da zarar verileceği beyan edildi.
Türbin alanları ve bağlantı yollarının inşası ve daha sonra işletme aşamasında bölgenin en önemli geçim kaynağı olan tarım alanlarının zarar göreceğinin de bildirildiği beyanda şu ifadeler yer aldı:
“Bu durumun köylülerin köylerini terk etmesine, tarımdan kopmasına ve yoksullaşmasına yol açacaktır. Tarım ve hayvancılık ürünlerinin üretimi daha da azalacaktır.”
ÇED süreci devam eden 3. Faz projeyi de yaptırmamak için ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerini ifade eden Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cemaller ve Söğütlü muhtarları ve 11 bireysel davacı, Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nden projenin 2. etabı için verilmiş olan “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etmesini talep ettiler.
Ekoloji Birliği