Önce orman alanına maden ocağı açmak için izni aldılar, şimdi kapasiteyi artıracaklar
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı DSİ Genel Müdürlüğü'nün andezit ocağında kapasite artışı başvurusu onaylanırsa yıllık 675 bin 124 ton olan üretim miktarı 1 milyon 160 bin tona çıkacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) Gümüşhane’de orman alanına yapılan maden ocağı kapasite artışına gidecek. DSİ, Gümüşhane Kelkit’teki “Sütveren Göleti ve Sulaması Projesi” kapsamında Sütveren köyü sınırları içerisinde kalan alanda andezit ocağı işletmek için ilk adımı 2013’te attı. Müdürlüğün projesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verildi. Ardından 240 dönümlük tarım ve Hazine alanında çalışmalar başladı. Ancak ocak, bakanlığa yetmedi, kapasiteyi artırmak için başvuruda bulunuldu. Başvuruyla birlikte “ağaçsız orman alanı” olarak belirtilen bölgedeki çalışmalar neredeyse iki katına çıkarılacak.
Yıllık 675 bin 124 ton olan üretim miktarı 1 milyon 160 bin tona çıkacak. Makine, ekipman ve personel sayısında değişim yaşanmayacak. Proje kapsamında çıkarılan cevher, gölet gövdesinde dolgu malzemesi olarak kullanılacak. Bakanlığın 2 milyon 700 bin TL harcayacağı proje kapsamında patlatma da kullanılacak. Hesaplamalara göre ekonomik ömrü 90 yıl olan maden ocağı, gölet ve sulama projesi bitirildikten sonra kapatılacak. Bu da yaklaşık beş yıl demek.
YAKININDA KOZA VAR
İş insanı Akın İpek’in FETÖ’den yargılanması nedeniyle Hazine’ye devredilerek kayyum atanan Koza Altın da aynı ilçede işletmek istediği altın madeni için geçen aylarda izin aldı. Şirketin Bezendi köyü sınırlarında kalan 1187 hektarlık ruhsat sahası içerisindeki 20.87 hektarlık alanda kompleks maden işletilecek. Altın, gümüş, bakır, kurşun ve çinko üretimi yapılacak alanın tamamı orman, çayır ve mera vasfında bulunuyor. Koza’nın 370 bin TL harcayacağı projenin ömrü ise üç yıl olarak belirlendi. Bu süre zarfında alandan 97 bin 628 ton cevher üretilecek. Patlatmanın da yapılacağı alandan çıkarılan cevher Koza bünyesindeki Mastra Altın Madeni’ne nakledilecek ve buradaki siyanürlü havuzlarda işlenecek.
BURSA’NIN MERMER OCAĞI İMTİHANI
Bursa genelinde faaliyetini bitiren mermer ocaklarının çalışma alanlarını iyileştirmemesi eleştirilirken il genelindeki birçok çalışma sırada bekliyor.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ormanları korumak için çalışma yürütürken, neredeyse her gün Türkiye’nin birçok noktası yok ediliyor. Yaşam savunucuları ve uzmanların tüm itirazlarına karşı süren maadencilik faaliyetleriyle birlikte doğa da tahrip ediliyor. Bursa genelinde ise mermer ocağı çalışmaları sürüyor. Son olarak iki mermer ocağı projesi için de orman ve mera alanı seçildi.
ORMAN ARAZİSİ
Erfelek Mermer Maden Mühendislik, Orhaneli’ndeki Belenoluk mahallesinde ocak işletmek istiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunan şirket, projesi için 5 milyon 350 bin TL harcayacak. Proje kapsamında seçilen alanın tamamı ise orman arazisinden oluşuyor. Bunun yanında projenin ekonomik ömrünün 211 yıl olacağı belirtiliyor.
MERA ALANINI SEÇTİ
Bunu yanında Şener Gıda Otom İnşaat ise Karacabey’in Harmanlı mahallesinde mermer ocağı işletmek için bakanlığa başvuruda bulundu. Proje için 9 milyon 750 bin TL harcayacak olan şirket, 19.58 hektarlık alanda çalışma yürütecek. Projenin onaylanması durumunda tamamı mera alanı olan bölgede maden kurulacak.
REHABİLİTASYON YOK
Bursa genelinde Ocak 2023’ten bu yana 17 farkı mermer ocağı için girişimlerde bulunuldu. Bu süre zarfında da 25 projeye ‘Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı verildi. Yoğun olarak mermer ocakları işletilen il genelindeki yaşam savunucularının en büyük itirazı ise işleri bittikten sonra alandan çekilen şirketlerin bölgeyi rehabilite etmemesi. Daha önce konuya ilişkin birçok açıklama yapan Bursa Su Kolektifi, “Birçok köyde rehabilite edilmemiş onlarca mermer ocağı varken nasıl yeni mermer ocaklarının açılmasına izin veriyorsunuz? Firmalar ÇED raporlarında rehabilite edeceğini yazsa da rehabilite edilmemiş ve bu haliyle Bursa Orman Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş. Bunlar kamu üzerine yüktür, ekolojik tahribattır. Bu projelere izin vermeyin” ifadelerini kullanmıştı.