Nurol Holding Balıkesir'den Sonra İzmir'de De Maden Arayacak

Madra Dağı, Nurol Holding tarafından resmen kuşatıldı. Nurol Holding bünyesindeki TÜMAD Madencilik Şirketi, Madra Dağı'nın Balıkesir'e düşen kısmının ardından İzmir'e düşen kısmında da maden arama ihalesini kazandı.

Madra Dağı’nın Balıkesir tarafında siyanürle altın ve gümüş arayan iktidara yakın Nurol Holding bünyesindeki TÜMAD Madencilik Şirketi, Madra Dağı’nın İzmir tarafında da maden arama ihalesini kazandı.

Artı Gerçek‘in haberine göre, İzmir’in Bergama ilçesindeki maden arama ruhsatı ihalesini alan şirket belli oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün yaptığı, Çobanlar Köyü’nü de içine alan 535 hektarlık alanın ihalesini iktidara yakınlığı ile bilinen Çarmıklı ailesine ait Nurol Holding bünyesindeki TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aldı.

Bu alan için sadece 1 milyon 750 bin TL ödeme yapacak olan şirket, bölgede kurşun, altın, gümüş ve kobalt gibi ağır madenler arayacak.

İktidara yakınlığı ile bilinen Çarmıklı ailesine ait Nurol Holding’e bağlı TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, bölgede siyanürle kurşun, altın, gümüş ve kobalt gibi ağır metaller arayacak. Şirket, bu alan için sadece 1 milyon 750 bin TL ödeme yapacak.

Yeni sahası Madra Dağı’nın İzmir sınırlarına düşen tarafı olan şirketin Balıkesir‘deki işletmesi, açık alanda siyanür kullanarak cevher ayrıştırıyor. Su varlıklarının üstünde kurulan maden sahası, Balıkesir’in İvrindi ilçesinden Burhaniye‘ye, Ayvalık‘a, Dikili‘ye ve Kozak Yaylası‘na kadar geniş bir alana etki ediyor.

MADRA DAĞI’NI PARSELLEDİLER

Ruhsat sahası Madra Dağı’nın İzmir tarafında yer alırken, ihaleyi alan şirketin Madra Dağı’nın Balıkesir tarafında da bir altın ve gümüş madeni bulunuyor. Şirket, 6 bin 606 hektar büyüklüğündeki alanda yılda 75.3 milyon ton cevher çıkarıyor.

SİYANÜR KULLANILIYOR

Şirket, Balıkesir‘in İvrindi ilçesindeki işletmesinde açık alanda siyanür kullanarak cevher ayrıştırıyor. Su kaynaklarının üstünde yer alan maden sahası İvrindi’den Burhaniye’ye, Ayvalık’a, Dikili’ye, Kozak Yaylası’na kadar geniş bir alanı etkiliyor.

‘İVRİNDİ’DE GÖRDÜKLERİMİZE İNANAMADIK’

Halkın tepkilerine neden olan ocağın görüntüleri ise Bergama’nın Çobanlar Köyü civarında da yaşanacakların göstergesi niteliğinde. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, TÜMAD’ın Balıkesir’deki ocağında yaptığı gözlemleri anlattı.

Bölgede çevre felaketi yaşandığını dile getiren Engel, “Her ne kadar Balıkesir sınırında yer alsa da, Kozak Yaylası’na çok yakın ve bu bölgeye çok zarar veriyor. O bölgede incelemede bulunduğumuzda gördüklerimize inanamadık. Bir süre sonra terk edip gidecekler ama o bölgenin geleceği tehlikeyle karşı karşıya. Zaman zaman eylemler yapıldı, ancak Nurol Holding siyasi iktidarın gözdesi olan firmalardan. O bölge ekolojik tarımın, aynı zamanda hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bir bölge” dedi.

‘TÜMAD MADRA DAĞI’NA GÖZ DİKTİ’

TÜMAD’ın varlığının Kozak Yaylası ve Madra Dağı’nın korunmasına yönelik jeopark projesine de zarar verdiğini dile getiren Engel, “Su kaynaklarının hızla tüketilmesinden ve kirletilmesinde kaynaklı Kozak Yaylası’nda yaz aylarında ciddi kuraklık görülüyor. Bu anlamda sıkıntılı olan çam fıstığının da sonunu getirecek. Madra’nın eteklerinde bir tarafta Koza Altın Madeni ile Çukuralan’da bölgenin canına okurken bölgenin tamamına da TÜMAD göz dikti” diye konuştu.

‘İVRİNDİ’DE YAPTIKLARINI BERGAMA’DA DA YAPACAKLAR’

TÜMAD’ın İvrindi’deki faaliyetlerinin İzmir’in Çobanlar Köyü’nde yapacaklarını da gösterdiğini söyleyen Engel, ayrıca “Burhaniye- İvrindi’de siyanürle altın madeni işletmeciliği yapılıyor açık alanda. Siyanürü pasanın üzerine püskürterek cevheri çıkarıyorlar. Bergama’da da benzerini yapacaklardır, açık ocak yöntemiyle. Orada vahşi bir madencilik söz konusu”. İktidarın gözdesi olan şirket ‘vahşi madencilik’ yapıyor” dedi.

‘KOZAK YAYLASI KORUNMALI’

Kozak Yaylası’nın korunması gerektiğini dile getiren Engel, “Çobanlar Köyü Kozak’a yakın bir bölgede. Kozak Yaylası bu ülkenin gözünün içi gibi koruması gibi değerlerden biri. Köylü zaten geçmini zor sağlıyor, göç etmek zorunda kalabilirler. Bölgeyi karanlık bir tablo bekliyor. Dilerim bu yanlıştan çark ederler ama ihaleyi almışlar. Bu ülkede bu işin yapılmaması gereken noktalarından birisi. Siyasi iktidar, en gözde dağlarını, meralarını madenciliğin insafına terk etmiş durumda” diye konuştu.

ÇOBANLAR KÖYÜ MUHTARI: KÖYÜ GÖÇE ZORLAR

TÜMAD’ın maden arayacağı İzmir’in Bergama ilçesine bağlı Çobanlar Köyü Muhtarı Cengiz Sezgin de “Gelip burada araştırma yaptılar ama bize bir şey söylemediler. Bizim köy komple hayvancılık yapıyor. Kapalı hayvancılık yapmadık. Ruhsat sınırını tam bilmiyorum ama biz köyün etrafındaki alanda otlatıyoruz hayvanlarımızı. Faaliyete geçerse bizim köyü bitirir. Bir avuç insan kaldık. Milleti göçe zorlarlar. Biz de göç edersek hayvancılığı kim yapacak? Bizim bu bölge Kozak gibi çam fıstıkları ile kaplı. Onlar da etkilenir bu ocaktan. Az da olsa zeytin ağacı da var” dedi.

EGEÇEP: BUNUN ADI EKO-KIRIM

Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü ve BURÇEP YK Üyesi Süleyman Eryılmaz

EGEÇEP Eşsözcüsü ve Burhaniye Çevre Platformu Yürütme Kurulu üyesi Süleyman Eryılmaz da maden ocakları nedeniyle Madra Dağı’nın etrafında eko-kırım yaşandığını dile getirdi. Eryılmaz, şunları söyledi:

“Bölgede patlatma ile cevher çıkaracaklardır ve bu patlatma sırasında kayaçların içindeki ağır metaller havaya ve suya bulaşacaktır. O bölgedeki fıstık çamları da tozdan etkilenecektir. Bu bölgede yedi altın madeni işletmesi var. Bu bölgede ciddi bir tahribat yaşanacaktır. Taş ocaklarını da ekleyince Madra Dağı’nın tamamen düzlenmesi ile karşı karşı kalabiliriz. Bu adıyla sanıyla bir eko-kırımdır. Soykırım gibi doğanın kırımına yol açacak bir tehklike ile karşı karşıyız. Vatandaşlar dava açma süreçlerini kaçırmamalı, tepki vermeli. Yoksa çok pişman olabilirler. Cevheri alıp rehabilite etmeden çekip gideceklerdir. Hukuki ve teknik destek konusunda Burhaniye Çevre Platformu ve EGEÇEP destek olacak.”