Manisa'da nikel madenine karşı direniş başlatıldı

Manisa'nın Gördes ilçesine bağlı Kalemoğlu köylüleri nikel madeninin ormanda yapacağı sondaj çalışmasına izin vermedi.

Zorlu Holding'e ait Meta Nikel Kobalt Madencilik Şirketi tarafından yaklaşık 10 yıldır işletilen nikel madenin genişleme çalışmasından tesadüfen haberleri olan Kalemoğlu Köylüleri köye 300 metre uzaklıktaki madenin ormanda sondaj çalışmaları yapmasına izin vermedi.
Köylüler yaptığı basın açıklamasında, 2014 yılından bu yana Kızıloluk, Matal ve Türkmencardağı ormanlarını kaybettiklerini belirterek, artık köyle bütünleşik Kocamut ormanının yok edilmesine izin vermeyeceklerini ifade ettiler. 
Köylüler şu konulara dikkati çekti: “Bizler Kalemoğlu köylüleriyiz. Çoğumuz çiftçilikle ve hayvancılıkla uğraşmakta. Bu köy bizim geçim kaynağımız aynı zamanda bizim çocukluğumuz, gençliğimiz, yaşlılığımız… Bizi var eden yer Kalemoğlu. Nikel Kobalt A.Ş 2014’ten bu yana köyümüzde ve yakın çevresinde faaliyetlerini sürdürüyor. O günden bu yana, köyümüzdeki orman sahasının büyük bir bölümünü kaybettik. Kaybettiğimiz orman sahaları Kızıloluk, Matal ve Türkmençardağı’dır. Nikel madeni sondaj çalışması yapmak için artık köyümüze kadar girmeye, köyle bütünleşik olan Kocamurt ormanımızı yok etmeye çalışıyor. Her gün zehirli hava soluyoruz. İçme suyumuz sürekli tehdit altında. Biz inanıyoruz ki şu an burada bulunamayan madende çalışan köylülerimiz de fikren ve vicdanen bizim yanımızdadır. Maden yetkilileri bize bu ormanı satın aldıklarını yasal olarak ormanın onların olduğunu söylüyor. Bizim çocukluğumuz olan, ekmeğimiz olan bu orman satılık değildir. Bu sondaj çalışmasıyla birlikte Kalemoğlu Köyü yok olacaktır. Köyümüzü, havamızı, toprağımızı, suyumuzu savunmak bizim anayasal hakkımızdır.  Sadece kendi canımızı değil, doğadaki tüm canlıları, endemik bitkileri havamızı ve suyumuzu savunmak için madenin sondaj çalışmasına hayır diyoruz."

Orman girişini ve yolları kapattık

Köylülerden Beyhan şunları söyledi; “Hepimiz birlikte karar aldık; ‘Biz bunları ormana sokmayalım, bu faaliyete durduralım’ diye. Pazartesi sabahtan itibaren toplandık ormanın girişinde. Yolları kapattık. Öğleden sonra sondaj makineleri kamyonların üzerine yüklemiş bir şekilde geldi. Biz kararlı durduk, hiçbir şekilde sokmayacağız” dedi. Sondaj için gelenlerin “biz işçiyiz, durumu üstlerimizi bildirelim” dediğini, daha sonra da madenden bir yetkilinin geldiğini söyleyen Beyhan, köylülerin sondaj araçlarını ormana sokmamaktaki kararlılıklarını devam ettirmesi üzerine şirketin sondaj makinelerini alarak bölgeyi tek ettiğini aktardı.

Sondaj araçlarının bir süre sonra yeniden ormanın girişine geldiğini belirten Beyhan, gün içinde olan bitenleri şu şekilde anlattı; “Bu ikinci gelişlerinde şirketin Genel Müdürü olduğu söylenen Recep Şekerci denen kişi çok kötü bir tavırla bizim yanımıza geldi. Bize; ‘Biz buranın parasını ödedik devlete. Orman bizim. Kendi sahamıza giriyoruz, siz karışamazsınız’ diye konuştu. O sırada yanımızda olan Akhisar Çevre Derneği'nden arkadaşlar ve avukatları duruma müdahale etti. Avukatın müdahalesi sonrası geri adım atan Genel müdür, ‘bizim gerekli izin belgelerimiz var. Bakanlık onaylı ÇED raporumuz vesaire tüm izinlerimiz var’ dedi. Genel müdürün bu sözlerine karşı köylüler olarak biz de bizim de Anayasal hakkımız var. Doğayı, çevreyi, yaşamı savunuyoruz. Bu orman bizim atamızdan dedemizden kalma. Zaten sağdaki solda birçok ormanı tahrip ettiniz. Burayı yok etmenize izin vermeyeceğiz” dedik.” Gördes Kayacık beldesi eski belediye başkanı Ramazan Koyunlu da “parayı veriyoruz diye doğayı katledemezsiniz” diye genel müdüre tepki gösterdi.

Ormanı kestirmeyeceğiz

Şirket müdürünün “sondaj çalışmasında ağaç kesmeyeceğiz ancak maden çıkarsa ormanın yüzde ellisini keseceğiz” demesine tepki gösteren köylülerden birisi, “Daha önceki muhtarları kafaya aldınız, ormanları kestiniz. Burayı da keseceksiniz. Bu orman köyle iç içe” dedi. Köy muhtarı da köyde madende çalışanların olmasına rağmen, köylünün bu gelişmelerden son derece tedirgin olduğunu ve ormanın kesilmesini istemediğini söyledi. “Şirketin evraklarımızı bu hafta size göstereceğiz” sözlerine de köylülerden bir kadın, “Evraklarınız olsa da bu ormanı kestirmeyeceğiz” diye karşı çıktı.

Avukatın bile haberi yoktu!

Akhisar Çevre Derneği avukatının madenin sondaj yapacağından köy muhtarının dahi haberi olmadığını söyleyerek, “Siz buraya elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz. En azından haber vermeniz gerekiyor” dediğini belirten Beyhan, şirket yetkililerinin bunun üzerine bu hafta içinde bütün belgeleri toplayarak köy muhtarına teslim edeceklerini ve sonrasında geri geleceklerini söyleyerek sondaj araçları ile birlikte ormanı terk ettiklerini dile getirdi.

Beyhan, “Şimdilik çekip gittiler. Bir haftalığına geri püskürttük. Ancak önümüzdeki hafta süreç ne olur, bilmiyoruz. Biz kararlıyız açıkçası, direneceğiz. Madeni ormana sokmayacağız” dedi. Köylülere Akhisar Çevre Derneği üyeleri, Gördes CHP İlçe örgütü üyeleri destek verdi.

Çevre felaketi yaşanmıştı: Sülfürik asit içme sularına karışmıştı

2014 yılından beri sülfirik asit tank liçi yöntemi Gördes'in Kalemoğlu, Kabakoz, Fundacık, Hanpaşa, Dağdere, Börez, Beğer köylerinin ortasında üretim yapan Meta Nikel Madeni kamuoyunun gündemine sık sık sülfirik asit yüklü tankerlerin kazaları ve atık borularının patlayarak sulara karışması gibi haberlerle geliyor. 2022 yılı mart ayında madeninin atık havuzuna giden borunun patlaması ile zehirli kimyasallar doğaya karışması nedeniyle Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) tedbir amaçlı bazı köylerin içme sularını kesmişti. Su kesintisinden en çok etkilenen köylerden birisi de dün maden araçlarını ormana sokmaya Kalemoğlu köylüleri idi. Derelere karışan atıklarda yapılan tahlilde standart değerin 10 mg/l olması gereken demir oranı 286,90 mg/l çıkarken, standardı 1500 mg/l olan sülfat (SO4) oranı ise 2.4 kat fazla çıkarak 3600, 738 mg/l çıkmıştı. Tahlil sonuçlarına göre AKM oranı standart olarak 200 mg/l olması gerekirken tam 264,5 kat fazlasıyla 52990 mg/l çıkmıştı.