Maden İşlenince Değer Kazanıyor: KROMDER ve İMİB Değerlendirmesi
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Krom Üreticileri Derneği (KROMDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Selçuk Çevik, Türkiye'deki krom madeni üretimi ve ihracatına dair önemli açıklamalarda bulundu. Çevik, Türkiye'de 15 bin maden ruhsatının bulunduğunu, bunun 10 bin 136'sının işletme, 5 bin 386'sının ise arama ruhsatı olduğunu belirtti.
Bu ruhsatların içinde 850 adet krom madeni ruhsatı olduğunu ifade eden Çevik, bunların 470 tanesinin işletme, geri kalan 380 adetinin arama ruhsatı olduğunu açıkladı.
Mustafa Selçuk Çevik, maden sektöründeki önemli bir soruna dikkat çekerek, finans sektöründeki bankaların madenlere herhangi bir teminat koyamadığı veya bir değer tespiti yapamadığı için verilen ruhsatların bir değer oluşturmadığını belirtti. Bu bağlamda, Çevik, bir maden bankası kurulmasının elzem olduğunu ifade etti.
Çevik, krom madeninin Türkiye için kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, içeride işlenemediği için ham madde olarak satıldığını ve bu durumun ekonomik olarak dezavantaj yarattığını dile getirdi. Ferrokrom olarak satışın kilogram başına 3 dolar, normal krom olarak satışın ise kilogram başına 27 sent olduğunu belirten Çevik, bu durumun sektördeki zorlukları gösterdiğini söyledi.
Maden bankası şart
İMİB'in, Türkiye Madenciler Derneği'nin ve KROMDER'in gündeminde olan maden bankasının kurulmasının elzem olduğuna dikkat çeken Çevik, "Çünkü, şu an finans sektörümüzdeki bankalar madenlere herhangi bir teminat koyamadığı için veya onlarda bir değer tespiti yapamadığı için ruhsatlar şu an bir değer oluşturmuyor. Türkiye Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) ile 2018 yılında madenlerde yeni bir döneme girildi. Değerlemeler UMREK ile yapılırsa bir değer olur. Sadece UMREK değil, JORC standartları gibi dünyada bir sürü standart var. Bunlara bizim bankalarımız çok yabancı. Nasıl SPK'dan onaylı bir eksperle değerleme yapılabiliyor ve bu birkaç günde ortaya çıkıyorsa, madenlerde de yine, bu işlerde uzmanlaşmış kişilerin olması gerekiyor" dedi. Madencilerin; 2022 yılında 7.6 milyar TL'lik devlet hakkı tutarı ödediğini, bunun yaklaşık 3 milyar TL'sinin ruhsat bedeli, yaklaşık 3 buçuk milyar TL'sinin ise orman kirası olduğunun bilgisini paylaşan Çevik, "2023'te yeniden değerleme oranıyla bu ödemeler yüzde 122 arttı. Buradan da bir kaynak yaratılabilir. Uç ürüne gidecek yatırımlar yapabilmek için de finansman gerekiyor. Finansman için de sektörün böyle bir yapıya ihtiyacı olduğunu vurgulamak istiyoruz" dedi.
Krom ihracatı düştü
Türkiye'de Antalya ve Elazığ'da iki tane büyük ferrokrom tesisi olduğunu belirten Çevik, "Bugün rakamlara baktığımızda geçen senenin 9 aylık döneminde, 313 milyon dolar ferrokrom ihracatımız vardı. Bu yılın 9 ayında ise ihracatımız neredeyse yarı yarıya düşerek 186 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bunun başlıca sebebi ise enerji maliyetlerinden dolayı firmaların tam kapasite çalışamaması. Firmalar, en kolay ve basit üretilebilecek ürünleri üretip ihraç ediyor. Bunlar büyük tesis; güneş enerjisi gibi sistemlerle çalışamazlar. Belki bir baraj ile ya da bir termik santralle olabilir. Devletin bunu sübvanse etmesi lazım" ifadelerini kullandı. Ferrokrom ihracatı yüzde 50 düşerken, krom ihracatının yüzde 20 arttığına dikkat çeken ve Türkiye'deki enerji maliyelerinden dolayı ferrokrom tesislerinin son 10 yıldaki kapasite kullanım oranının yüzde 30'un üzerine çıkmadığını kaydeden Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü; "Kendi içinde tüketemediğin için mecbur dışarı satıyorsun. Krom ihracatında dünyada ilk sırada Güney Afrika var. Biz, 1.5 milyon ton üretirken, onlar 13 milyon ton üretiyor. Ferrokrom üretimine en yakın ve en elverişli krom, Türk kromu. Çin, bizim ürünümüzü onların ürününe katarak kalitesizleştirip kullanıyor. Fakat Güney Afrika, Türkiye, Arnavutluk dışında doğru düzgün krom ihraç eden ülke de yok. Kazakistan tamamen kendi içerisinde ferrokrom tesisinde işliyor, yurt dışına satmıyor. Zimbabve de karar alarak, yurt dışına satış yasağı koydu. Rusya da kritik maden statüsüne sokarak, yurt dışına satmıyor. Aslında bizim ülkemiz için de krom kritik bir maden. Fakat, biz içeride işleyemediğimiz için mecbur satmak zorundayız. Ferrokrom olarak satarsak kilogram başı 3 dolar, normal krom olarak satarsak kilogram başı 27 sent."
Çin, Batılı ülkeleri korkutuyor
Batı ülkelerinin 'Çin tedirginliği' yaşadığına dikkat çeken Çevik, "Çin'in dünyadaki ham madde ve ham maddeyi işleme kapasitesi Batı ülkelerini çok korkutuyor. Bunu özellikle pandemi zamanında da yaşadık. Çin kapanınca dünyada bazı son ürünlere erişemez hale geldik. En çarpıcı örneklerinden bir tanesi arabalardaki çipler. Amerika, Avrupa ülkeleri, Avustralya, Japonya gibi ülkeler, Çin'e karşı 'Mineral Güvenlik Ortaklığı' adı altında bir araya geldiler. Avrupa, kendi içerisinde ham madde ittifakı 'ERMA' kurumunu oluşturdu" ifadelerini kullandı. Avrupa'nın son zamanlarda Çin'in hakimiyetini kırmak için bir fon oluşturduğunu da belirten Çevik, Çin'e bağlılığı kırmak için ham madde üreten diğer ülkelerde yine uç ürüne giden yapılar oluşturmak istediklerini kaydetti. Avrupa'nın daha çok gelişmiş teknoloji ürünlerinde ve sağlıkta bunu desteklediğini anlatan Çevik, kendi sektörlerindeki krom, ferrokrom, paslanmaz çelik üretimi için üreticiyi düşük faiz oranıyla destekleyip finanse ettiklerini belirtti. Türkiye'nin de bu fondan yararlanabileceğini kaydeden Çevik, Avrupa'nın temel amacının Çin'e alternatif üreticiler oluşturarak, bu ülkeye bağımlılığı azaltmak olduğunu vurguladı.