"Latmos Kıyımda: Koruma Bölgesi Değil, Maden Ocakları Tehdidi Altında!"
Latmos Dağları'nın Tam Anlamıyla Koruma Altında Olmadığına Dair EKODOSD Başkanından Açıklama geldi.
Latmos’un Korunma Durumu Yanılgısı
Bahattin Sürücü, Aydın ve Muğla sınırları içinde yer alan mitolojik öneme sahip Latmos (Beşparmak) Dağları’nın koruma durumuna ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi. Aydın Milletvekili Ömer Özmen’in ciddi natural ve kültürel değere sahip bölgeyle ilgili yaptığı açıklamalar pek çok kişi ve sivil toplum kuruluşu tarafından, bölgenin bütünüyle korunmaya alındığı şeklinde yanlış anlaşıldı. Sürücü, özellikle kültürel varlık olarak tescilli parçaların korunduğunu ancak Latmos Dağları’nın tamamının bu tur korumanın dışında bırakıldığını belirtti.
Tescil ve Koruma Çalışmaları Sürüyor
Başkan Sürücü, Latmos Dağları’nda bulunan tarihi eserlerin olduğu alanların korunması adına Bölge Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 2011 yılından bu yana titizlikle tescil çalışmalarını yürüttüğünü ancak bu çabaların bütüncül bir koruma sağlamadığını aktardı. Tescilli alanlar dışında kalan, dolayısıyla resmi koruma altında olmayan bölgelerin maden ocakları tarafından zarar gördüğünü ve bu durumun halk tarafından genellikle göz ardı edildiğini vurguladı.
Bütüncül Koruma İçin Gerekli Adımlar
Ayrıca, Sürücü, sadece tescil çalışmalarının yeterli olmadığına işaret ederek, Latmos Dağları’nın Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü veya Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün hassasiyeti altına alınarak doğal sit alanı ya da milli park statüsünde korunması gerektiğini belirtti. Büyük bir ciddiyetle sürdürülen ancak bir türlü tamamlanamayan Bafa Gölü-Beşparmak Dağları Milli Parkı çalışmalarına vurgu yapan Sürücü, maden ocaklarının kontrolsüz bir şekilde yayılmasının, tescil edilmemiş alanları mevcut korunan noktalar haricinde tahrip ederek adeta çöle çevirdiğini dile getirdi.
Milli Parkla İlgili Çalışmalar Önemli
Son olarak, Sürücü, Ömer Özmen ve diğer ilgilileri, Milli Park statüsü kazandırma sürecine odaklanmaları ve bu konuda etkin destek sunmaları konusunda teşvik etti. Tescilin yanı sıra, alanın kapsamlı koruma altına alınması ve maden ocaklarına karşı gerçek bir mücadele verilmesi gerektiğini vurgulayarak Latmos Dağları’nın bütüncül olarak korunmasının ancak bu şekilde mümkün olabileceğini ifade etti.