Eşme'de madencilik krizi: "Pınarlarımız kuruyor, hayvanlarımız ölüyor"

Uşak'ın Eşme ilçesinde Kışladağ Madeni'nin çevreye verdiği zarar büyük tartışmalara neden oldu. Köylüler pınarlarının kuruduğunu, hayvanların ölü ve sakat doğduğunu söylüyor.

Uşak’ın Eşme ilçesinde düzenlenen "Kışladağ Madeni Kapatılsın" başlıklı panel, çevre sorunlarına dikkat çekti. Ege Çevre ve Kültür Platformu, Ziraat Mühendisleri Odası ve Kışladağ Engelleme Girişimi’nin çağrısıyla düzenlenen panele katılan uzmanlar ve köylüler, madenin çevreye verdiği zararlardan söz etti. "Pınarlarımız kuruyor, hayvanlarımız ölüyor" diyen köylüler, madencilik faaliyetlerinin tarım ve hayvancılığı tehdit ettiğini belirtti.

Çevre felaketi: Pınarlar kuruyor, hayvanlar ölüyor

Eşme ve çevre köylerden gelen yurttaşlar, su kaynaklarının tükenmesiyle başa çıkmakta zorlandıklarını dile getirdi. Panelde konuşan köylüler, kuyuların artık çok derinlere kazılması gerektiğini, ancak maliyetlerin artması nedeniyle suya erişimde büyük sıkıntılar yaşadıklarını anlattı. Eşme köylüleri, kuzularının ve buzağılarının ölü veya sakat doğmasının artık sıradanlaştığını vurguladı.

Arsenik oranı kritik seviyelerde

Prof. Dr. Ali Osman Karababa, son su analizlerine dayanarak içme sularındaki arsenik oranının kabul edilebilir seviyenin 213 katına çıktığını açıkladı. Karababa, 2006’da yaşanan siyanür zehirlenmesi olayının her an tekrarlanabileceğini ve Ege Bölgesi’ndeki canlı yaşamın sessiz bir katliama maruz kaldığını söyledi. “Bu madenin bir gün önce kapatılması gerekiyor,” dedi.

Adil yargılama ihlali ve hukuki süreç

Avukat Arif Ali Cangı, madenin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporuna karşı açılan davanın, adil yargılanma ilkelerine aykırı bir şekilde yürütüldüğünü belirtti. Cangı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) geri dönen davanın yeniden Uşak İdare Mahkemesi'nde görüleceğini ve Kışladağ Madenine verilen ÇED olumlu kararının iptal edilmesi gerektiğini savundu. “Daha büyük felaketlerin yaşanması an meselesi,” diye ekledi.

Tarım ve hayvancılık yok olma tehlikesi altında

Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ise bölgedeki tarım ve hayvancılığın başından beri göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerine devam edildiğini söyledi. Madenin, yalnızca tarım ve hayvancılığa değil, tüm canlı yaşama yüz yıllar boyunca sürecek bir zarar vereceğini belirtti. Ayrıca, köylülerin hayvanlarında görülen ölü ve sakat doğumların ve tarım ürünlerindeki bozulmanın da maden faaliyetleriyle ilişkili olduğunu vurguladı.

 

Üzüm üreticileri mağdur: “Maden bir gün önce kapatılmalı”

Toplantıya katılan Sarıgöl’den üzüm üreticileri de, Kışladağ Madeninden kaynaklanan çevre sorunlarından şikayet etti. Üreticiler, rüzgarla gelen yağmur sonrasında üzümlerinin hemen çürüdüğünü ve bu durumun ciddi ekonomik zararlara yol açtığını ifade etti.

 

Kaynak: https://www.haberekspres.com.tr/esmede-madencilik-krizi-pinarlarimiz-kuruyor-hayvanlarimiz-oluyor