Danıştay'dan Söke Çavdar'daki maden kapasite artışına iptal kararı!

Doğal yapısı ve tarih öncesi kaya resimleriyle ünlü ancak taş ocaklarının ve rüzgar enerji santrallerinin tehdidi altındaki Latmos'taki bir taş ocağının kapasite artışı yerel mahkemenin ardından Danıştay tarafından da iptal edildi.

EGE'DE SONSÖZ, METEHAN UD'UN HABERİNE GÖRE;

 Aydın ve Muğla sınırları içerisinde kalan, antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağı için Danıştay’dan sevindiren karar geldi.

Kormad Madencilik Şirketi’nin Çavdar Köyü yakınlarındaki kuvars ocağının kapasite artış talebi yerel mahkemenin ardından Danıştay’dan da döndü.

Danıştay Dördüncü Dairesi yerel mahkemenin verdiği ÇED iptal kararını onadı.

Latmos Platformu tarafından yapılan açıklamada “Söke'nin çavdar Köyü Kocakovanlık Mevki'nde devam eden Kuvars Maden Ocağı için Kormad Şirketi'nin Kapasite Artışı telebine Aydın Valiliği tarafından verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararını yerel mahkeme iptal etmişti. Temyize götürülen yerel mahkeme kararı Danıştay tarafından da onaylandı ve kesinleşti. Başta hukukçumuz Mehmet Çilsal olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz, o muhteşem doğa için çok büyük bir kazanım oldu.” denildi.



OCAK HAKKINDA
Kormad Madencilik kapasite artışı için geçtiğimiz yıl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvurmuştu. Şirket yıllık 5 bin ton olan cevher kapasitesini 180 bin tona; yılda altı ay olan çalışma süresini ise 12 aya çıkarmayı planlıyordu. Ocak sahasının üç hektar daha genişletilmesi isteniyordu. Kapasite artışı ile birlikte bölgede patlatılacak dinamit sayısı da artacaktı.

ÖNEMLİ DOĞA ALANI SINIRLARINDA
Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda orman alanı ve tarım arazisi olan ocak sahası, aynı zamanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Aydın İl Müdürlüğü’ün önemli doğa alanı sınırlarında kalıyor.



MAHKEME İPTAL ETTİ
Latmos Platformu tarafından açılan davada Aydın 1. idare Mahkemesi taş ocağının çevresinde zeytinlikler ve tarım alanları bulunduğu, projenin çevre, toprak ve suya olumsuz etkileri olacağı gerekçesiyle ÇED kararını iptal etmişti. Kararda erozyon riskine de dikkat çekilmişti.