Çöpler Altın Madeni Faciasına Gökçe Gökçen'den Tepki

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Erzincan'da Çöpler Altın Madeni'nde meydana gelen siyanürlü toprak kayması olayına dair önemli açıklamalarda bulundu.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Erzincan’da Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen siyanürlü toprak kayması olayına dair önemli açıklamalarda bulundu. Facianın sorumluluğunun sadece göstermelik olarak bazı kişilere ait olmadığını belirten Gökçen, her aşamada duyulmayan uyarıların, haykırışların ve haklı kaygıların siyasi ve insani sorumluluğunun omuzlarda olduğunu vurguladı.

 

Facia ve Sorumluluk

Gökçen, "Bu facianın sorumluluğu yalnızca göstermelik olarak bazı kişilere ait olarak anlatılamayacak. Her aşamada duyulmayan bütün uyarıların, bütün haykırışların, bütün haklı kaygıların siyasi ve insani sorumluluğu da omuzlarınızdadır" ifadelerini kullandı. Olayın ciddiyetini vurgulayarak, önlem alınmamasının yarattığı büyük risklere dikkat çekti.

 

Çöpler Altın Madeni Olayı ve Çevre Sorumluluğu

Erzincan’daki Çöpler Altın Madeni’nde gerçekleşen toprak kayması, sadece bir çevre felaketi değil, aynı zamanda ciddi bir insan hakları meselesi. Gökçen, çevre felaketlerinin siyasi ve insani sorumluluğunu hatırlatırken, bu tür olayların çevre bilinci ve sorumluluğuyla ele alınması gerektiğini vurguladı.

 

Yılmaz Tunç’a Sorumluluk Çağrısı

Gökçen, soruşturma başlatıldığını ve sorumluların bulunacağını söyleyen Yılmaz Tunç’a seslenerek, "Siz o soruşturmaya önce Murat Kurum’dan ve kendinizden başlayın" dedi.

 

CHP'nin Çevre Politikası

CHP Adalet Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Erzincan’daki Çöpler Altın Madeni’nde gerçekleşen toprak kayması hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Bu, CHP'nin çevre politikasının bir yansıması olarak ön plana çıkıyor. Gökçen, çevre konusundaki hassasiyeti ve sorumluluk anlayışını vurgulayarak, partisinin bu alandaki taahhütlerine dikkat çekti.

İktidarın uyarılara kulaklarını tıkadığını dile getiren Gökçen şunları söyledi:

 

"Yöre halkı, mühendisler, akademisyenler, TMMOB yetkilileri, Barolar Birliği ve daha binlerce insan bu madenin yol açacağı tehlikeler konusunda yıllardır çırpındı. Çıkar uğruna vatan topraklarını satanlar ise her zaman olduğu gibi yine kulaklarını tıkadı. Üstüne bir de siyanür sızdırdığı bilinen bu madenin milyonlarca dolar borcunu sildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya siyanür ve ihmalle ilgili sorulan sorulara cevap vermek yerine 'Bana gelen bir şey yok, bunu ortaya çıkartacak Yılmaz Tunç' diyerek sorumluluğundan kaçıyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç olayla ilgili dört savcı görevlendirdiğini söylüyor.

 

21 Haziran 2022 tarihinde bir siyanür sızıntısı iddiası üzerine Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 23-24 Haziran 2022 tarihinde tesiste denetim yaptı. Siyanür içerikli solüsyonun saha dışına aktığı kabul edilerek para cezası uygulandı. Düzenlemeler yapılması için maden kapatıldı ancak çok kısa bir süre içinde tekrar faaliyete geçti. Murat Kurum, Kanadalı şirkete kapasite artışı için izin verdi ve maden alanı 3 kat artırıldı. Tüm bunlara rağmen kapasite artışı veren Murat Kurum’u da soruşturmadan olayı inceliyoruz diyemezsiniz. Dün 'kıymayın efendiler' diyen köylüleri jandarmaya dövdürürken bugün o köylüler 'kıydınız efendiler' diyerek enkaz başında akrabalarını, arkadaşlarını bekliyor. Soruyoruz: İliç’ten sızan siyanürün Fırat’a ve Fırat’tan Basra Körfezine sızmaması, İliç’in Çernobil olmaması için alınacak acil önlem planınız var mı?

 

Bu facianın sorumluluğu yalnızca göstermelik olarak bazı kişilere ait olarak anlatılamayacak. Her aşamada duyulmayan bütün uyarıların, bütün haykırışların, bütün haklı kaygıların siyasi ve insani sorumluluğu da omuzlarınızdadır. Bugün soruşturma başlattıklarını ve sorumluları bulacaklarını söyleyen Yılmaz Tunç’a sesleniyorum. Siz o soruşturmaya önce Murat Kurum’dan ve kendinizden başlayın."