CHP Maden Kanunu'na tepki gösterdi
CHP, Meclis Genel Kurulu gündeminde bulunan Maden Kanunu'ndan, Enerji Kanunu'na, Nükleer düzenlemelerden, Yenilenebilir Enerji Mevzuatına kadar pek çok yasada düzenleme öngören 16 maddelik yasa teklifine tepki gösterdi.
CHP’nin tepkisinin gerekçelerini ise “Kanun teklifi ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye arasında enerji alanında işbirliğini öngören anlaşmanın altyapısının hazırlandığı ve bu nedenle de yeni kapitülasyonlar ve tavizler içerdiği”, “İmar plansız enerji santrallerine kapı aralandığı” iddiası oluşturuyor.
Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşması bekleniyor. Kanun teklifindeki bazı maddelere tepki gösteren ve bu maddeler üzerinden iktidarı eleştiren CHP, Sanayi ve Ticaret Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında 1,2,3,4,6,7,8,13 ve 14’ncü maddelerin teklif metninden çıkarılmasını istedi. CHP teklifin Genel Kurul’daki görüşmelerinde de yine söz konusu maddelerin tekliften çıkarılması yönünde önergeler verecek. CHP, söz konusu kanun teklifine itiraz gerekçelerini ise hazırladığı muhalefet şerhiyle ortaya koydu.
“Kanun teklifi, BAE ile yapılan enerji anlaşmasıyla bağlantılı”
CHP’nin muhalefet şerhinde, Dışişleri Komisyonu gündeminde bulunan AKP hükümeti ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hükümetleri arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Stratejik Ortaklık Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun teklifine dikkat çekilerek, Maden Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifinin de bu anlaşma ile bağlantılı olduğu savunuldu. Muhalefet şerhinde “Teklifin BAE ile AKP hükümeti arasında yapılan enerji anlaşmasıyla organik bir bağı vardır” denildi.
“İmar Plansız doğal alanlar üzerine enerji tesisi kurulmasının önü açılıyor”
CHP’nin muhalefet şerhinde, kanun teklifine yönelik bir başka itiraz gerekçesini ise imar planı yapılmaksızın doğal alanlar üzerine enerji tesisi kurulmasının önünün açıldığı iddiası oluşturuyor. Muhalefet şerhinde bu gerekçe de şöyle dile getirildi:
“‘Denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir ve enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarda imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilir’ denilmesi kabul edilecek bir şey değildir. İmar planı yapılmaksızın doğal alanlar üzerine enerji tesisi kurulmasının önünün açılması kamu yararını gözeten bir tutum olmadığı gibi suistimalleri de beraberinde getirme ihtimalini taşıdığı için risklidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üreten santral sahiplerine dövizle alım garantisi verilmesi yerli ve milli elektrik fiyatlarında da ciddi artışları beraberinde getirecektir. Bu durumun ise halkımızın faturalarına yansımaması düşünülemez.”
“Çevreyle uyumlu enerji kaynakları yeterince değerlendirilmiyor”
CHP’nin muhalefet şerhinde Türkiye’nin enerji ithal ettiği ve zaman zaman gerilim yaşadığı bazı ülkelerin enerji tehdidine boyun eğdiğine dikkat çekildi. Yerli yenilenebilir, çevreyle uyumlu enerji kaynaklarının Türkiye’de yeterince değerlendirilmediği de belirtilerek “Elektrik üretiminde hidrolik kaynaklardan çok fosil yakıtlar olan ithal ürünlere bağımlılığımız ortadadır. Türkiye, hem rüzgâr hem güneş toplamda elektrik talebinin sadece yüzde 13’ünü yenilenebilir enerjiden karşılayabilmiştir. Buna karşılık, Avrupa Birliği ve İngiltere sırayla yüzde 21 ve yüzde 33’le önemli bir paya sahiptir. Almanya ise yüzde 42’lik payıyla öne çıkmaktadır” denildi.