Bakan Şimşek: Enflasyonda düşüş devam edecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara'da MÜSİAD'ın yıllık değerlendirme toplantısında konuştu.

Bakan Şimşek'in açıklamaları şöyle:

Mal ticaretinde ciddi yavaşlama söz konusu. ABD'de son 40 yılın en sıkı para politikası uygulandı. Geçen yıl bu zamanlar ABD için baz senaryolar resesyon gösteriyordu. Enflasyon düştü, büyüme güçlü seyretti, istihdam nispeten güçlü seyretti. ABD'ye baktığınız zaman OECD Kasım raporundaki analize göre 2023 yılında ABD'de büyüme yüzde 1,7, 2024'te biraz daha yavaşlayacak. ABD bunu nasıl sağladı? Yapılan analizlere göre büyümenin nispeten tahminlere oranla güçlü seyretmesinin ana sebebi olarak hane halkının tasarruflarından 2,3 trilyon dolar harcamış olması gösteriliyor. Şirketler bankacılık sektöründen borçlanmadan çok sermaye piyasalarından kaynak buldular. Şirketlerin yüzde 60'ı sermaye piyasalarından kaynak buldu.

Kasım ayı itibarıyla 3,1'lik enflasyon var ABD'de. ABD için yumuşak iniş öngörülüyor. Küresel büyümenin ana motorlarından biri olan ABD'ye baktığınızda 2023 yılı beklentilerin aksine güçlü bir yıl olarak devam etmiş, 2024'te bir miktar yumuşama öngörülüyor.

AB'ye baktığımızda bizim de en büyük ticaret ortağımız. 2023'te büyümede ivme kaybı söz konusu. Dolayısıyla ihracattaki durgunluğun ana sebebi AB'deki büyümenin yüzde 3,6'dan yüzde 0,6'ya gerilemiş olmasıdır. AB'ye baktığımızda ABD'den ayrılan en önemli hususlardan biri şirketlerin yüzde 70'i finansmanı bankacılık sektöründen temin ediyor.

"ÇİN'DE ENFLASYON NEREDEYSE YOK"

Küresel ekonomide belirleyici olan Çin, büyümede 2023'te ılımlı toparlanma söz konusuydu. 2024'te bir miktar yavaşlaması öngörülüyor. Burada konut önemli bir bileşen, milli gelirin yüzde 25'ini oluşturuyor. Hane halkının gelirlerinin yüzde 70'ini konut oluşturuyor, konut fiyatları düşüyor. Çin'de enflasyon neredeyse yok. Çin'de yüzde 1'lik enflasyon öngörülüyor. Bunlar küresel ekonomiye ilişkin çok özet.

"ENFLASYONDA DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK"

Türkiye'de büyüme 2023'te güçlü seyretti. Yüzde 4,4'ü gerçekleştirirsek küresel ortalama büyümenin 1,5 katından daha fazla Türkiye büyümüş olacak. OVP ile uyumlu ama yüksek bir enflasyon var. OVP hedefinin oldukça altında bütçe performansı var. İşsizlikte azalma var. 2024'e baktığımızda büyüme zayıf seyredecek. Bu ortalama beklenti bağlamında, enflasyonda düşüş devam edecek. Küresel olarak sıkı para politikasından daha gevşek bir para politikasına doğru evrileceğiz. Özetle 2024 özeti böyle. Bizim için önemli olan AB'dir. Yüzde 0,6'lık büyümeden yüzde 1,3'e yükselmesi iyi bir toparlanma AB için. İyimser olmak için AB'deki kademeli toparlanma sebep olarak karşımıza çıkıyor. Dezenflasyonun net şekilde ortaya çıktığı, mali disiplinin de deprem hariç tesis edildiği bir yıl.

Türkiye'de nispeten nüfus hala genç, dinamik, dolayısıyla önünde 15-20 yıllık bir fırsat penceresi var. Dünyada %333 olan toplam borçluluk oranı Türkiye'de %117 ile bir sorun olarak karşımıza çıkmıyor.

OVP’ye sahip çıkarak bu kadar zorlu küresel koşulların, yeni normal olduğu dönemde, ’Türkiye için bu koşulları nasıl fırsata çeviririz’ derdindeyiz. OVP’yi toplumun bütün kesimlerinin desteğiyle gerçekleştirebilirsek Türkiye için büyük fırsatlar var. Yatırım iklimi için fiyat istikrarına ihtiyacımız var.

Maliye politikasının deprem hariç dezenflasyon politikasını destekleyici olduğunu söyleyebilirim. Maliye politikasının da dezenflasyonu destekleyici olması lazım, hatta yapısal reformlarla üretkenliği artırarak birim maliyetleri aşağı çekerek, hem rekabet gücü hem dezenflasyonu desteklememiz lazım, sadece para politikası ile olmaz, toplumun tüm kesimlerinin sahiplenmesi gerekiyor. IMF dünyadaki enflasyon programlarına bakmış, burada başarılı olan programların ortalama başarıya erişme süresi ortalama 3,2 yıl sürmüş, bizim program geçen sene başladı, tek haneyi 2026'nın sonunda öngörüyoruz, ortaya koyduğumuz program dünya gerçekleriyle de örtüşüyor. 

Yıllık bazda bakıldığında yüksek enflasyon son 12 aya ait enflasyondur, önümüzdeki 12 aya dair enflasyonu farklı görmemiz lazım. Kredi notunda artışlar bekliyoruz. Sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini atmaya başladık.

Aylıkta düşüş başladı, yıllık enflasyonda, yılın ikinci yarısında başlayan hızlı düşüşlerle birlikte MÜSİAD üyelerinin beklentilerin de hedefe doğru yakınsama ihtimalini yüksek görüyoruz. Şu anda çekirdek ve manşet enflasyonda aylık artışlar bizim program hedeflerimizle uyumlu gidiyor, dedik, Ocak ayı istisna, her sene öyledir, trendin esas itibarıyla bozulmasını beklemiyoruz, program hedefleriyle uyumlu.

Birinci hedef fiyat istikrarı, ikinci hedef mali disiplin, üçüncü hedef ise cari açığı yönetilebilir, sürdürebilir düzeye çekmek. Rezerv birikimi de kur oynaklığında azalmaya, risk priminde düşüşe, finansal şoklara karşı dayanıklı olmaya yol açacak. (Altın ithalatı) Türkiye'de para politikasındaki normalleşme ile birlikte değişeceğine inanıyoruz. 2025'ten itibaren cari açığın yüzde 2,5 ile sürdürülebilir bir patikaya oturacağına inanıyoruz. Enflasyona karşı aldığımız tedbirler cari açığı da azaltacak.

Merkez Bankası rezervlerinde Mayıs ayından bu yana 47 milyar dolar artış var. Merkez Bankası swapları azaltacağına dair bir politika öngörüsünde bulundu. Türkiye'nin hem net hem brüt rezervleri son 6-7 ayda bizim öngördüğümüzden çok daha güçlü bir şekilde arttı.

Seçim öncesi bir miktar belirsizlikler fiyatlanıyordur ama inanıyorum ki Nisan'dan sonra bu programa inanç, güven çok daha pekişecektir, çünkü biz kararlıyız. Ekonomide dengelenme başladı, iç talep yumuşadı, dış talebin etkisi daha az aşağı yönlü oldu, biz bu makasın daralacağına inanıyoruz.

Bugün MÜSİAD tarafından düzenlenen “2023 Yılı Değerlendirmesi ve 2024 Yılı Beklentileri” toplantısında küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisi gelişmeleri ile görünümüne ilişkin bir sunum yaptım.