Ayvacıklılar 'altın madenine hayır' dedi: Binlerce ağaç kesilecek
Ayvacık'ta yapılmak istenen altın madeni ocağına karşı köylüler ve aktivistler geniş güvenlik önlemleri alınan halkın katılım toplantısında yer alarak tepkilerini gösterdi.
Pumice Madencilik Şirketi‘nin Ayvacık‘a bağlı Kısacık köyü yakınlarında açmak istediği ‘Altın Madeni Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi‘ projesi için dün (14 Kasım) köyde ikinci kez Halkın Katılımı Toplantısı (HKT) yapıldı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından toplantı sonrası yapılan açıklamada şu ifadeler dile getirildi:
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın halkın istemediği bu projeyi reddetmesini ve ÇED sürecini sonlandırmasını istiyoruz. Köyümüzde maden istemiyoruz! Kısacık Altın Madeni projesine hayır! Kazdağlarının üstü altından değerlidir!”
Köyde geniş güvenlik önlemleri alındı
Köy meydanında toplanan ve civar köylerden gelen vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri, toplantı başlamadan önce pankartları ve sloganları ile projeye ilişkin tepkilerini gösterdi. Protestolara Ritm Orman grubunun müziği de eşlik etti.
Toplantıya Güzelköy, Kısacık, Akçin, Süleymanköy, Alakeçili, Misvak, Dağahmetçe, Karagömlek, Tartışık, Büyükhusun ve Küçükhusun, Koşuburnu, Nusratlı köylüleri, Ayvacıklılar, Çanakkaleliler, Bayramiçliler, Edremit Körfezi’nde yaşayan vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kısacık köy meydanında alınan yoğun güvenlik önlemi ve şirket ve kamu görevlileri ile katılımcılar arasına çekilen bariyerler dikkat çekti.
Toplantı, ÇED şirketinin sunumu ile başladı. Şirket temsilcisi, yoğun tepkiler nedeniyle sunumunu kesmek zorunda kaldı. Projeye ilişkin ilk sözü Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı ve Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği temsilcisi İrfan Mutluay aldı. Mutluay, projeyi kimsenin istemediğini, projenin su toplama havzasında başlayacağını, firmayla ilgili bilgilerin eksik olduğunu, daha sonra zenginleştirme projelerinin de geleceğini, binlerce ağacın kesileceğini belirtti.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yönetim kurulu üyesi Seyhan Yüksek, şirketin işletme ruhsatının iki ay sonra biteceğini, bu sürede ÇED sürecinin de tamamlanamayacağının bilinmesine rağmen Bakanlığın ÇED sürecine neden başlattığının anlaşılamadığını, Bakanlığın acilen ÇED sürecini sonlandırması gerektiğini belirtti.
Ayrıca Yüksek, projenin orman ekosistemine, tarım alanlarına, su kaynaklarına, Akçin ve Ayvacık barajlarına yapacağı olumsuz etkilerden bahsederek, köylülerin geçimlik kaynaklarını yok edecek olan projenin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim kurulu üyesi Maden Mühendisi Esenay Hacıosmanoğlu da projedeki teknik yanlışlıkları ve çelişkileri anlattı.
Güzelköy’den Mehmet Ürer, Ünzile Şen, Mehmet Şen, köylerinin projeye çok yakın olduğunu, gece gündüz patlatmaların sesine ve tozuna maruz kalacaklarını, projeyi istemediklerini ifade etti.
Süleymanköy’den katılan Mustafa Alper Ülgen bölgede çiftçilik yaptığını, Akçin göletinin suyunun kirlenmesi ve azalmasının bölgenin tarımına olumsuz etki yapacağını, bu nedenle projeye karşı olduğunu söyledi.
Dağahmetçe’den Özgür Sapmaz projeye bir buçuk kilometre mesafede ekoturizm ruhsatı aldıklarını ve altın madenciliğinin olduğu yerde ekoturizm yapılamayacağını söyledi.
Tartışık köyünden Erkut Ertürk projenin yer altı sularını etkileyeceğini ve susuzluğun artacağını dile getirdi.
Büyükhusun köyünden Cem Tüzün de projenin Ayvacık’ın içme suyu kaynağı olan Ayvacık Barajı için ve 15 köyün içme suyunu sağlayan grup suyu için büyük tehdit oluşturduğunu ve projeye karşı olduklarını söyledi.
Ayrıca İda Dayanışma Derneği’nden Ekrem Akgül, Gülpinar Sürdürülebilir Yaşam Derneği’nden Selma Kanbur, Burhaniye Çevre Platformu sözcüsü ve Ekoloji Birliği yürütme kurulu üyesi Süleyman Eryılmaz da söz alarak projenin zararlarını anlattı ve bölgenin hem maden hem de RES ve JES’lerle kuşatıldığını söyledi. Kazdağları Kardeşliği de toplantıya katılarak destek verdi.
“Gazete Halkım” gazetesinden Kemal Yüce çocuğunu kanserden kaybetmiş biri olarak proje müdürüne bu kadar kirletilen bir bölgede yaşayıp yaşayamayacaklarını sordu.
Küçükkuyu Doğa Sporları Derneği müzik grubu ve Bayramiç’ten gelen Ritim Orman grubu da müzikli protestolar gerçekleştirdi. Ayrıca CHP, Sol Parti, TKP ve TİP üyeleri de toplantıya katılım gösterdi.
Ne olmuştu?
Çanakkale Ayvacık Kısacık Köyü ve çevresinde MTA tarafından çeşitli sondaj çalışmaları yapıldı. 2000’li yılların başında süreç hızlandı. Kısacık Projesi için önce MTA, daha sonra Park Holding arama yaptı. Daha sonra OreMine adlı bir firma ortaya çıktı. Son olarak da Pumice Madencilik A.Ş. ruhsat aldı ve ÇED süreci başlattı.
2008 yılında, Kazdağı Koruma Girişimi Grubu, ruhsat Park Holding’de iken, Kısacık köyünde kahvede bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya, EGEÇEP’ten Halk Sağlığı Profesörü Ali Osman Karababa da davet edildi. Altın madenciliğinin sağlık üzerine etkileri, diğer etkileri ve zararları anlatıldı.
2013’de Pumice Madencilik işletme ruhsatı aldı.
2015’de şirket Çevre Etki Değerlendirme süreci başlatıldı. Ekim ayında Çanakkale Çevre İl Müdürlüğü’nden yapılan bir duyuruda 3 Kasım’da halkın katılımı toplantısı yapılacağı bilgisi yer aldı.
Kısacık köyünde yeniden sunum yapıldı. Ayrıca civarda bulunan Güzelköy, Akçin, Dağ Ahmetçesi, Koşuburnu köylerinde de sunumlar gerçekleştirildi. Sosyal medya üzerinden de kampanya yürütüldü. Köylerde ve Küçükkuyu’da pazaryerinde, limanda, çeşitli etkinliklerde imza toplandı.
3 Kasım 2015’de Halkın Katılımı Toplantısı yapıldı. Koşuburnu, Güzelköy ve Akçin’den köylüler ve Çanakkale Çevre Platformu, GÜMÇED, Kurşunlu Köylüleri, Körfez’den gelen diğer doğaseverler, Çanakkale Barosu’ndan avukat Ali Furkan Oğuz, Çanakkale Millevekili Muharrem Erkek, İl Genel Meclisi üyesi Rıdvan İpek de toplantıya katıldı. Aktivistler köye ulaştığında kapılar kapatıldı. Arka pencerelerden firma temsilcileri içeri alındı. Aktivistler sloganlarla toplantıyı yaptırmadı ve ardından arbede çıktı.
Projeye ilişkin itirazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderildi. Daha sonra kampanyaya devam edildi. BİMER üzerinden itiraz için dilekçe hazırlandı ve gönderi çağrısında bulunuldu.
Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yapılacak İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) öncesi, Maden Mühendisi Esenay Hacıosmanoğlu Eltan bir rapor hazırladı. Orman ve tarım açısından bir rapor hazırlanması için de Kırsal Çevre ve Orman Sorunlarını Araştırma Derneği ve ÇOMU Ziraat Fakültesi’nden bir bilim insanı bölgeye davet edildi. Heyet yerinde araştırma yaptı ve 26 Mart 2016’da rapor hazırladı. Bu arada 15 Haziran 2016’da Bakanlık sayfasında İDK toplantısı duyurusu yapıldı. Toplantı tarihi ise 19 Haziran idi. Sürenin çok az olduğu belirtilerek itiraz dilekçesi yollandı. Bunun üzerine, yeni bir duyuru ile toplantı tarihi 28 Haziran olarak düzeltildi.
İmzaların bir kısmı, raporlar Ankara’ya, Bakanlığa iletildi ve ayrıca BİMER üzerinden de vatandaş itiraz dilekçeleri yollandı. İDK’ya katılım için de dilekçe gönderildi.
28 Haziran’daki toplantıya Esenay Hacıosmanoğlu Eltan (Maden Müh.), Burhan Eltan (Bölgede üretim yapan çiftçi), Süheyla Doğan (İnş. Müh.), KIRÇEV’den Salih Usta (Orman Mühendisi) katıldı. Firmanın sunumunun itirazlar sunuldu ve ayrıca yazı ile ilave imzalar ve raporlar verildi. Dört kişilik bu ekip salondan çıkarıldı. Sonuç “ÇED süreci durdurulmuştur”olarak ilan edildi.
Şirketin ÇED sürecinin durdurulmasına yol açan eksikleri tamamlaması ve revize ÇED dosyasını Bakanlığa vermesinden sonra yeniden İDK duyurusu yapıldı. 18 Aralık 2018 tarihinde İDK toplantısı yapılacağı ilan edildi. Eski ve yeni dosyanın karşılaştırılmasında, yeni dosyada DSİ’nin bir yazısının olduğu ve yazıda Hidrolojik Etüd Raporu’nun onaylandığı bildiriliyor.
İkinci İDK için aktivistler 18 Aralık 2018 tarihinde toplantıya katıldı. Toplantı sonrasında şirkete eksiklerini tamamlaması için yeniden ek süre verildi. Ancak şirket eksikleri süresi içinde tamamlamadı ve ÇED süreci sonlandırıldı.
Şirket pes etmedi ve 11 Temmuz 2023 tarihinde yeniden ÇED süreci başlattı.
14 Kasım 2023, Salı günü Halkın Katılımı Toplantısı yapıldı.